Translation of "الذكر" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الذكر" in a sentence and their turkish translations:

‫عاد الذكر.‬

Erkek yine geldi.

الذكر والأنثى،

erkek ve kadın.

‫حتى الذكر الوحيد‬ ‫يتبع نداء القطيع.‬

Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.

‫على مجعد الشعر الذكر السير بحذر.‬

Erkek kıvırcık temkinli davranmalı.

‫يجب على الذكر أن يصرخ بعلو صوته.‬

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

‫لكن الذكر الشاب‬ ‫غير مسموح له بمشاركة الغصن الضيق.‬

Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.

‫ضخامة حجم الذكر العجوز‬ ‫تعني أنه أقل مرونة من البقية.‬

Yaşlı erkek fazla iri olduğu için geri kalan herkesten daha yavaş.

‫جراؤها على بعد 3 كيلومترات.‬ ‫ولا يزال الذكر الكبير في المنطقة.‬

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‫حجم ضفدع تونغارا الذكر الصغير هذا‬ ‫في مثل حجم عقلة الإصبع.‬

Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.

‫وفاز الذكر الصغير على خصمه.‬ ‫في عالم مليء بالضجيج، أحيانًا يفيد الصمت.‬

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‫لكن ذلك صعب بوجود جروين معها.‬ ‫يبدو أن الذكر الصغير مهتم أكثر باللعب.‬

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

‫الأكل مساءً‬ ‫هو ربما طريقة هذا الذكر الشاب‬ ‫في تجنّب مواجهة قردة إنسان الغاب المهيمنة.‬

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.