Examples of using "صوته" in a sentence and their turkish translations:
sesi çatallaşıyor ve elleri titriyordu,
Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.
Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.
Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!