Examples of using "مسموح" in a sentence and their turkish translations:
Öfkemi ifade etmeme izin verilirdi.
Kedini okula getiremezsin.
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Bugün ona tatlı bir şey yemesi için izin verilmiyor.
Sami yüzülmenin yasak olduğu bir bölgedeydi.