Translation of "‫عاد" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫عاد" in a sentence and their turkish translations:

‫عاد الذكر.‬

Erkek yine geldi.

‫عاد الضوء.‬

...aydınlık da o şekilde geri gelir.

عاد حظه

şansı dönmüştü artık

عاد السفير.

- Büyükelçi döndü.
- Büyükelçi geri döndü.

عاد سامي.

Sami geri dönüyor.

عاد إلى تركيا

Türkiye'ye geri döndü

عاد من أمريكا.

- O, Amerika'dan geri geldi.
- Amerika'dan geri döndü.
- Amerika'dan döndü.

لقد عاد فاضل.

Fadil geri döndü.

عاد جمال في المساء.

Jamal akşam eve geri geldi.

عاد فاضل إلى القاهرة.

- Fadıl, Kahire'ye geri gitti.
- Fadıl, Kahire'ye geri döndü.

لقد عاد من جديد.

O yine geri döndü.

عاد سامي إلى السّجن.

Sami hapishaneye geri döndü.

عاد سامي إلى المسجد.

Sami camiye geri döndü.

عاد سامي من القاهرة.

Sami, Kahire'den döndü.

- عاد سامي.
- رجع سامي.

Sami geri döndü.

عاد سامي إلى المنزل.

Sami eve döndü.

- عاد سامي إلى منزله في مصر.
- عاد سامي إلى بلده، مصر.

Sami vatanı Mısır'a geri döndü.

عندما عاد ، جاء عرض مراسل

döndüğünde ise bir muhabirlik teklifi gelmişti

عاد بوب إلى البيت متأخراً.

Bob eve çok geç geldi.

عاد فاضل إلى حياة ليلى.

Fadıl, Leyla'nın hayatına tekrar girdi.

عاد سامي إلى محلّه للبيتزا.

Sami pizza dükkanına geri döndü.

عاد سامي إلى حياة عاديّة.

Sami sıradan hayata geri döndü.

لكن في العام التالي عاد بايزيد...

Ancak Bayezid ertesi yıl geri döndü.

عاد إلى البيت مارا بهونغ كونغ.

Hong Kong üzerinden eve döndü.

أسمعت أنه قد عاد أخيرا إلى بيته؟

Sen onun nihayet eve geri döndüğünü zaten duydun mu?

عاد توم إلى المنزل بعد منتصف الليل.

Tom gece yarısından sonra eve geldi.

عندما عاد نابليون إلى فرنسا عام 1815 ، كان

Napolyon 1815'te Fransa'ya döndüğünde,

عاد إلى البيت لأول مرة منذ عشر سنوات.

On yıldır evine ilk defa dönüyor.

ولكن مع بداية الصعود، عاد مرشدو برانكوس إلى ديارهم

Ancak tırmanmanın başlamasıyla Brancus'un ''dostane'' kılavuzları geri dönmüştü.

عندما عاد هو وأتباعه في العام التالي لاستعادة العرش ،

O ve takipçileri ertesi yıl tahtı geri almak için döndüklerinde,

مصطفى الكاظمي رئيس المخابرات السابق والذي عاد ليحيي الامال

için umutlar canlandırmak döndü Mustafa El-Kazemi, eski istihbarat şefi

وتوزيعها ما عاد بالكثير من الفوائد على الاقتصاد الاماراتي.

başardı , bu da BAE ekonomisine birçok fayda getirdi.

من هنا يا سيدي ، ذهب إلى الغرب طوال الوقت ، عاد

burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş

عندما عاد نابليون من المنفى ، ذهب سوشيت لمقابلته في باريس.

Napolyon sürgünden döndüğünde, Suchet onunla Paris'te buluşmaya gitti.

عندما عاد الإمبراطور إلى فرنسا ، عهد بمطاردة الجيش البريطاني إلى المارشال

İmparator Fransa'ya döndüğünde, İngiliz ordusunun takibini Mareşal

عاد إلى الجيش في عام 1814 وقاتل في الدفاع عن فرنسا ، وقاد

1814'te orduya yeniden katıldı ve Fransa'nın savunması için savaştı, Genç

عاد برنامج أبولو إلى مساره الصحيح ، وستكون خطوته التالية قفزة عملاقة حقًا.

Apollo programı tekrar yoluna girdi ve bir sonraki adımı gerçekten dev bir adım olacaktı.

بعد أن قرر عدم المسيرة إلى روما، عاد حنبعل عبر جبال الأبنين.

Hannibal, Roma'ya yürümekten vazgeçmesinin ardından, Apenin Dağları'nın öbür tarafına geçti.

سلطة الدولة في ليبيا كلها بحلول عام الفين واربعة عشر عاد المشير

çatışma arenasına dönüştürdü. 2000 yılına kadar emekli

عاد إلى فرنسا مع نابليون في أكتوبر ، ثم طلق زوجته بعد فترة وجيزة.

Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.

بعد هزيمة نابليون ، عاش سولت في المنفى حتى عام 1819 ، ثم عاد إلى فرنسا

Napolyon'un yenilgisinin ardından 1819'a kadar sürgünde yaşayan Soult,

في عام 1809 ، مع اقتراب الحرب مع النمسا ، عاد دافوت إلى الفيلق الثالث في ريغنسبورغ.

1809'da Avusturya ile baş gösteren savaşla birlikte, Davout Regensburg'daki Üçüncü Kolordu'ya yeniden katıldı.