Examples of using "الخاطئ" in a sentence and their turkish translations:
Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,
Saati yanlış biliyorlarmış.
Günümüzde kariyer tavsiyeleri yanlış şey üzerinde yoğunlaşıyor.
Böylece yanlış bir yargıda bulunduğumuzu
Yani işleri ilaç verme hataları üzerine veri toplamaktı.
Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
bunun nedeni ters gidebilecek bütün o şeylere odaklanmış olmandır