Translation of "جمع" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "جمع" in a sentence and their turkish translations:

هو جمع التمويل.

para toplamaktı.

الآن جمع كل منهم

Şimdi bunların hepsini bir toplayın

جمع خيل هو خيول.

Atın çoğulu atlardır.

هوايتي هي جمع الحشرات.

Benim hobim böcek toplamaktır.

هوايتي جمع اللعب القديمة.

Hobim eski oyuncaklar toplamaktır.

‫عليها جمع أكبر قدر ممكن.‬

Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.

هوايتها الوحيدة هي جمع الطوابع.

Onun tek hobisi pul toplamaktır.

وبما أن جمع التبرعات صعب جدًا

Para toplamak çok zor olduğu için...

ما قد فعله هو جمع 23 ملاكما

Yaptığı şey - 23 boksör görüyorsunuz -

جمع الأموال أمر علائقي وليس من المعاملات.

Bağış toplama işleme dayalı değil, ilişkiye dayalıdır.

هو جمع جميع أصحاب المصلحة للعمل معا.

tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.

فلا فائدة من جمع المعلومات بعد الآن.

Bilgi edinmenizin bir manası olmayacaktır.

أن بإمكاني جمع تلك الفكرتين بهذا الشكل.

her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.

طريق جمع أفكار الأشخاص الذين فكروا حتى الآن.

bir araya getirerek yazılar yazabileceğimi anlıyorum.

في هذه الأثناء، جمع حنبعل ضباطه لوضع خطة

Bu esnada, Hannibal komutanlarını toparlayıp planını anlatıyor.

كما جمع العلماء بنك ضخم من عينات الأنسجة،

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

‫لكن حواسها الخارقة مركزة على أمر واحد.‬ ‫جمع الفضلات.‬

Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.

لذلك كانت مهمتهم هي جمع معلومات عن إعطاء الأدوية الخاطئ

Yani işleri ilaç verme hataları üzerine veri toplamaktı.

وخرجت إلى السلالم أمام المحكمة وكان هناك جمع غفير من الإعلاميين.

Adliyenin basamaklarından inerek çıktığımda bir basın fırtınası vardı.

‫على الأقل نجحنا في جمع بعض السم المطلوب‬ ‫لصنع الترياق للمستشفى.‬

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

‫بعد يوم طويل حار،‬ ‫على ذكر أبو قلادة هذا جمع قطيعه.‬

Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.

‫الأمر أشبه بأن تكون محققًا.‬ ‫وعليك جمع كل الأدلّة معًا بروية.‬

Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.

أنه سرعان ما جمع واحدة من أكبر المجموعات الفنية في أوروبا ، والتي تقدر قيمتها بنحو 1.5 مليون

kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

لا، يستحيل أن أجمع ذلك المبلغ. لا أستطيع جمع مبلغ كهذا. كنت لأنفقه قبل أن يصل إلى جيبي.

Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.