Translation of "الحكم" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "الحكم" in a sentence and their turkish translations:

ثورة الحكم الرشيد

iyi yönetişim devrimi.

كان سامي ينتظر الحكم.

- Sami kararı bekliyordu.
- Sami karar için bekliyordu.

يخطئ الناس الحكم بعمري وأصلي.

İnsanlar yaşımı ve kökenimi yanlış değerlendirirler.

نيك بوستروم: من الصعب الحكم.

NB: Bunu söylemek zor.

حتى ولو كان الحكم ضدهم،

kendilerine onur ve saygıyla

تقود تفكيرنا بعيدًا عن الحكم الصحيح.

sistematik bir eğilim olduğunu biliyor olabilirsiniz.

لترسيخ الحكم العثماني على المدى الطويل

Osmanlı imparatorluğunun uzun sürelik birliği süresince hakimiyetin bazı biçimlerine sahip değildi.

اليوم الحكم والخزي تحيط بهما مسألة مختلفة

Bugün suçlama ve karalama farklı bir konuda yapılıyor.

وهذا الحكم بالسجن سيكون أطول بثلاث مرات.

üstelik bu hapis cezası üç kat daha uzun oluyor.

قبل 9 سنوات، حين وصلنا إلى الحكم،

Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde

لنضع حولها خرسانة من خلال الحكم عليها

nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili.

كانت إسرائيل فلسطين تحت الحكم العثماني لقرون.

İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.

تمّ الحكم على سامي بالإعدام بحقنة قاتلة.

Sami zehirli iğneyle ölüme mahkum edildi.

هل تذكر أن أحدًا أخطأ في الحكم عليك؟

Birinin sizi yanlış değerlendirdiğini hatırlıyor musunuz?

لا تستطيع الحكم على شخص إن لم تعرفه جيدا.

İyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.

لذلك، لن ندرك حتى أننا قد وقعنا في الحكم الخاطئ،

Böylece yanlış bir yargıda bulunduğumuzu

بعد عدة أيام تم نقض الحكم لكن الضرر قد حصل

Karar birkaç gün sonra geri alındı, ama zarar verilmişti bir kere

الاخرس اسماء الاسد من الولادة وحتى الحكم في الحادي عشر من

Akhras, Esad'ın doğumundan iktidara gelene kadar,

العودة لدمشق للتجهز لتسلم الحكم عودة لابن الاسد لن يخرج منها

, tahtın varisi olan kardeşi Basil'in öldüğünü ve Şam'a dönmesi gerektiğini söyleyerek sonlandırdı.

مات وعليه تولي الحكم الان ورغم عدم بلوغه للسن المطلوب للترشح

öldüğünü ve gerekli yaşa gelmemiş olmasına rağmen şimdi göreve geçmesi gerektiğini

يعتلي سدة الحكم في سوريا كانت اسماء قد وصل لسوريا لتلقي

Suriye anayasasını değiştirerek cumhurbaşkanı olarak değiştirdi ve Beşar

الديموقراطية شر أشكال الحكم، بيد أن كل الأشكال الأخرى قد جُرّبت.

Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.

وأن نكون معرضين للانتقادات يؤدي إلى أن نُجرح وأن يتم الحكم علينا.

ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

وإعادة تأسيس الحكم المسيحي في بلغاريا الأمر الذي من شأنه أن يقيّد

önleyici bir saldırı önerdi ve Bulgaristan'da Osmanlı'nın Avrupa'ya girişini

اسماء للعلن معلنةً عن ظهور اسم عائلةٍ جديدةٍ في دائرة الحكم هم

Asmaa, iktidar çevresinde Al Akhras ve Al Dabbagh adında yeni bir aile isminin ortaya çıktığını duyurarak kamuoyuna

للانقلاب على الحكومات في العراق و افغانستان و السعودية للسيطرة على الحكم

özellikle Şii grupları nasıl desteklediği, ayrıntılarıyla anlatılır.

في تقريره إلى القنصل الفرنسي الأول الجديد ، نابليون بونابرت ، كتب ماسينا: "من أجل الحكم

Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonaparte'a yazdığı raporda Masséna, "Yargı

لم يكن يدفعها رامي كونه من داخل دائرة الحكم وصعد في ذات نجم ال

Rami, iktidar çemberinden olduğu ve Asma al-Akhras'ın akrabaları olan Al

كان السلطان بيبرس حاكمًا قادرًا على قدم المساواة مع قطز، حيث واصل الحكم المملوكي القوي

Sultan Baybars Memlük geleneklerini sürdürdü ve en az Qutuz kadar yetenekliydi.