Examples of using "القبائل" in a sentence and their turkish translations:
Kabiliyeliler Cezayirlidir.
- Kabiliye Cezayir'in bir parçasıdır.
- Kabiliye Cezayir toprağıdır.
3) Ve ordusu dinlenir dinlenmez, Galyalı birliklerin bağlılığını güvence altına almak.
O, işgalda olan arazilerden çok sayda Türk kabilelerini
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
sahte tarafsızlık ve müttefiklik mukaveleleri ile mümkün olmuştu.
Kabiliyece Cezayir'in kuzeydoğusundaki dağlık Kabiliye bölgesinde konuşulan bir Berberi lehçesidir.