Examples of using "الحلفاء" in a sentence and their turkish translations:
Napolyon'un 'silahlı bir ulus' umudu Müttefiklere direnmek gerçekleşmemişti.
Bu askerler, İtalyan müttefiklerden Hannibal'a katılanların ilki olmuştu.
Ancak Davout'un diğer Mareşaller arasında müttefik eksikliği ortaya çıkmaya başladı.
Paris'ten Rus İmparatoruna yazdı Alexander, Allied karargahında
Galyalı müttefikler ikinci hatta yerleştirildi, Romalı süvariler ise arka safta beklemedeydi.
Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,
Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.