Examples of using "الثلج" in a sentence and their turkish translations:
Kar kayboldu.
ve karın aksine yağmur buzu eritir
Buzullar eridiğinde,
Kar yağabilir.
Kar niçin beyazdır?
ve kar sayesinde güzelce yalıtıldım.
Yarın muhtemelen kar yağacak.
Kayak yapmayı severim.
Yine kar yağmaya başladı.
- Kardan adamı kim yaptı.
- Kardanadamı kim yaptı.
Bütün gece kar yağıyordu.
Kar yağarsa umursamam.
Kayakla ilgili en güzel şey
Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.
Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.
Sonra buz adeta bir iglo halini aldı,
Geçen yıl çok kar vardı.
Kışın çok kar yağar.
Gökyüzünün görüntüsüne bakılırsa kar yağacak.
Bu bir düğme olabilir. Bir kar küresi olabilir.
Tüm bu buzun ve karın üzerinden kayıp geçmeliyim.
Belki yarın kar yağacak.
Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
Buz küpünü eritmek istiyorsanız, ıslatmanız gerekir,
içme suyu götürmeliyiz. Alaska'da eriyen buzdan faydalanıp
Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
ve pudra gibi karların derinliği 12 metreyi bulabiliyor.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.