Examples of using "بدأ" in a sentence and their turkish translations:
Sami yemek yemeye başladı.
daha şimdiden baştan tanımlanıyor.
isyan başlattı
Çalışmalar başlamıştı
Kuşatma başlamıştı!
- O daha iyileşiyor.
- İyileşiyor.
- İlerleme katediyor.
- İlerleme sağlıyor.
O bağırmaya başladı.
Hava gittikçe kararıyor.
Her şey daha yeni başladı."
hababam sınıfı yılları başladı
bu kutlanmaya başlandı
Bu işe arama motoru olarak başladı.
O kötü hissetmeye başladı.
Motor tekrar başladı.
Et çürümeye başladı.
Eric şarkı söylemeye başladı.
Fadıl dans etmeye başladı.
Sami dans etmeye başladı.
Sami hareket etmeye başladı.
- Sami yine çıkmaya başladı.
- Sami yine flört etmeye başladı.
İş birlikte başlıyor.
Hırlamaya başlamasının sebebi bu.
Hava kararıyor.
"Nanette" benimle başlamış olabilir.
Ve bu başladı bile.
resmi olarak kutlanmaya başlandı
Dolayısıyla hazırlıklara başladı.
Gördüğünüz üzere, başlangıçta evren oldukça düzgündü
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Bir roman yazmaya başladı.
- Suyumuz tükeniyor.
- Suyumuz bitiyor.
Çoğumuzun yeni anlamaya başladığı bir şeye...
Birdenbire bir köpek havlamaya başladı.
Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.
Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.
Sami kıyafetlerimi çıkartmaya başladı.
- Sami, Leyla ile çıkmaya başladı.
- Sami, Leyla ile flört etmeye başladı.
Sami zimmetine para geçirmeye başladı.
Sami yeni bir hayat kurdu.
Sami'nin köpeği havlamaya başladı.
Sami bilinç kaybetmeye başladı.
Sami kendi soruşturmasını başlattı.
- Sami, İslam okumaya başladı.
- Sami İslami eğitim almaya başladı.
Sami onu anlamaya başladı.
Sami karmaya inanmaya başladı.
Sami eylülde üniversiteye başladı.
İş burada başlıyor.
Bu her şeyin başladığı nokta.
Yine kar yağmaya başladı.
Yarısı hemen gülmeye başladı,
Himilco'nun kuvvetleri bocalamaya başlıyor.
uzun zaman önce 70'lerde çalışmaya başladığında insanların
Başlangıcı 1946'ya dayanıyor,
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
televizyonunda yayın hayatına başlayıverdi
Her şey garaj da başlamıştı
Film saat 2'de başladı.
Fadıl hayat hakkında düşünmeye başladı.
Fadıl dinini sorgulamaya başladı.
Fadıl okulu atlamaya başladı.
Sami okulu asmaya başladı.
Sami, Arapça derslerine başladı.
- Sami'nin ilacı etkili olmaya başladı.
- Sami'nin ilaç tedavisi etkili olmaya başladı.
Sonra yarışmacılar da deneyimli gelmeye başladı.
Vatandaşlar sözümüze olan inançlarını yitirmeye başlıyorlardı.
Yinede Qutuz savunma hazırlıklarına başladı.
O dönemde sol kesim küçüktü
Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Ben yürürken, yağmur yağmaya başladı.
Kan onun yüzünden çabucak sızdı.
Leyla, Mısır'da yeni bir hayat başlattı
Sami lisedeyken dini sohbetlere katılmaya başlamıştı.
Ama Picquart bir noktadan sonra, herkesin Dreyfus hakkında yanılıyor
Herkes gibi ben de bu işe başladığımda
Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.
Lejyonerler, Kartaca kuvvetlerini geri ittirmeye başlıyorlar.
İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı
Bu saatten sonra dikkate alınmaya başlanıyor bu adam
- Tom geçen yıl Fransızca öğrenmeye başladı.
- Tom, Fransızca öğrenmeye geçen yıl başladı
Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.
Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.
Fadıl zaten diğer dinlere bakıyordu.
Sami Müslümanlara karşı büyük bir nefret duymaya başlamıştı.
Depresyon ağır darbeyi 8. sınıfta vurmaya başladı.
bildiğimiz gibi evren büyük bir patlama ile başladı
Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
ve Roma ordusunun hattı incelmeye başladı
En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.
Babam kara yolları idaresinde çalışmaya başlamış.
ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım.
1. Justinianus'un emriyle inşaatına başlandı. Yıl 532
TRT ve EBA TV öncülüğündebu sistem başlamış oldu
insanlık tarihi bu olayla yeniden yazılmaya başlandı
Topun uçuşunu tartışmak uzun zaman önce başladı,
Fadıl kendi odasından gelen korkunç sesleri duymaya başladı.
ama film başlayınca o gülüşü her şeyi değiştiriveriyordu
koronavirüs önlemleri çatısında uzaktan eğitime başlandı