Translation of "عكس" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "عكس" in a sentence and their turkish translations:

ولكني قررت عكس ذلك.

ama yapmamaya karar verdim.

على عكس قوانين الفيزياء،

fizik kanunlarının aksine

على عكس الحيوانات الأخرى

diğer hayvanlarda olmayan bir şekilde

كانت النتائج عكس توقعاتي تماماً.

Sonuçlar beklediğimin tam tersiydi.

على عكس التصرف بدون تفكير،

düşünmeden hareket etmek yerine,

‫على عكس سعدان العواء هذا...‬

Bu uluyan maymun ise...

وهذا عكس ما تحتاجه هذه الحركة.

Bu mesaj hareketin ihtiyacı olan son şey.

على عكس الآخرين تبدو غير دينية

Diğerlerinden farklı olarak din dışı olarak görünmez

لا توجد نظرية تقول عكس ذلك

Bunun aksini söyleyen bir kuram yoktur

وتم إخبارنا أن الأنوثة هي عكس الرجولة،

ve bize kadınsılığın, erkeksiliğin zıttı olduğu öğretildiği için

- الإستيقاظ هو عكس النوم.
- الإستيقاظ ضد النوم.

Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.

أعتقد أننا نستطيع جذريًا عكس التأثيرات الحديثة للوحدة،

Yalnızlık eğilimlerini esasen tersine çevirebileceğimize inanıyorum

الأشرار فيهم بعض الخير عكس ما نظن أيضًا.

kötü adamlarımız sandığımızdan çok daha kahramansı.

وعلى عكس تساقط الثلج، تساقط المطر يذوب الثلج.

ve karın aksine yağmur buzu eritir

على عكس مادورو تشافيز كان قائداً كارزماتياً ومحبوباً

Maduro'nun aksine, Chavez karizmatik ve sevilen bir liderdi

فتاةٌ سنيةٌ على عكس العائلة العلوية سنواتٌ من التعارف في

olduğu için iktidardaki aile önünde ilişkilerini ilan etmeden

ولكن إن كان الأمر عكس ذلك، فإنه قد يثمنُ التفاصيل الصغيرة،

Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,

انتصر فيها أسلوبه العسكري ، على عكس التوقعات ، على أمير البرتغال ريجنت.

Beklentilere rağmen askerlik tarzının Portekiz'in Prens Regent'ini kazandığı

تظهر مع زوجها في اغلب الزيارات الرسمية على عكس انيسة التي

Anisa'nın aksine çoğu resmi ziyarette kocasıyla birlikte karşımıza çıkıyor.

والتي أدت إلى مشاجرة دموية، على عكس لقاءات سلاح الفرسان المعتادة في ذلك الوقت

Zamanın normal mobil süvari çarpışmalarının aksine sert, kanlı bir yakın dövüş gerçekleşiyordu.

اذا فأي شخص يعمل عكس هذا أو لا يستطيع أن يفعل أي من هذه الأمور

yapmayan ya da yapmak için başka yollar bulanlar

إذا كانت الجاذبية والمسافة متناسبتان معها ، إذا تابعنا سرعة الضوء من المنطقة الاستوائية إلى عكس العالم

Yer çekimi ve uzaklık ile orantılıysa biz ekvator bölgesinden dünyanın tersine doğru ışık hızıyla ilerlersek