Examples of using "الاستعداد" in a sentence and their turkish translations:
çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.
Bu terapide, psikolojik olarak hazır olmanın gerekliliğini söylemek doğru olur.
Ve Osmanlı ordusu sadece birkaç saat uzaklıkta olduğu için savaşa hazırlanma zamanı gelmişti.