Translation of "الأساس" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الأساس" in a sentence and their turkish translations:

وكانوا يمرحون في الأساس.

Eğleniyorlardı.

بسبب أنهم كانوا وحيدين في الأساس.

başta yalnız oldukları için yakalanırlar.

لذلك، في الأساس، قد نكون متعبات،

Yani aslında yorulmuş olabiliriz

في الأساس هو زيادة عدد المشتركين.

temel olan abonelerin artmasıdır.

الأساس الحقيقي للمهندس المعماري الذي أصبحته

mimar olmamın temelinde,

‫حياة قرش الحوت في الأساس وحيدة.‬

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

"الأمر ليس فى الأساس لصحتهم الشخصية "

bu sadece onların kendi sağlıkları için değil,

وهذا هو في الأساس ما يعادل

ve bu esasen eşdeğerdir

وكان حجر الأساس لذلك هو روحه الرائعة

ve bu kimliğin temel taşı

لكنها كانت الرياح التي لم نتوقعها من الأساس.

Ancak bu rüzgarlar ilk etapta beklemediğimiz rüzgarlardı.

‫هذا هو الأساس، ‬ ‫إن تمكنت من الوصول لهذه القمة،‬

Önemli olan şey, şuraya ulaşabilmem.

في الأساس، عندما أرادت أن تتحدث في بعض الأحيان،

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

فهذا هو الأساس في الحصول على أفضل ما في الأشخاص،

insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır

الجرح المزمن هو في الأساس عندما يتعرض شخص ما لجرح عادي،

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının

الآن، تم تعيين الكفالة في الأساس كشكل من أشكال إطلاق السراح المشروط.

Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.