Translation of "وحيدة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "وحيدة" in a sentence and their turkish translations:

‫ليست وحيدة.‬

Yalnız da değil.

بدت وحيدة.

O yalnız görünüyordu.

‫وهي ليست وحيدة.‬

Yalnız da değil.

لم اكن وحيدة.

Ben yalnız değildim.

يذكرني أنني لست وحيدة.

yalnız olmadığımı hatırlatıyor.

‫حياة قرش الحوت في الأساس وحيدة.‬

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

نحن نفضل قصة وحيدة على طن من البيانات

Tek bir hikâyeyi tonlarca veriye tercih ediyoruz.

لكن والدة "بريا" تركتها في الشاّرع وحيدة دون أكل،

fakat annesi Priya'yı sokakta tek başına ve yemeksiz bıraktı

قصة وحيدة، شُفي فيها المريض ذاتيا على ما يبدو

En başta yanlış teşhis konulduğu için

من التغليفات البلاستيكية وحيدة الاستعمال التي ترمى كل سنة

kirleten torunlarım ve torunlarımız gibi

‫لكننا الآن نعلم أنها تحدث‬ ‫بسبب مليارات المخلوقات وحيدة الخلية.‬

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.