Examples of using "إدراك" in a sentence and their turkish translations:
ilaç eksikliği yaşayan yerleri gösteriyor.
Gerçekten ama gerçekten algılaması çok güç bir olay
Türklerin doğuşu olan ergenekona kötü algı oluşturulması
Bu yüzden durumun ciddiyetinin artık farkına varmak gerekiyor
Tom partiye yetişebileceğini söyledi.
Kendi yolunuzdaki sorunları fark etmiyorsunuz
Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.
Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.