Translation of "Yardımına" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Yardımına" in a sentence and their spanish translations:

- Senin yardımına ihtiyacım olacak.
- Yardımına ihtiyacım olacak.

- Voy a necesitar tu ayuda.
- Voy a necesitar su ayuda.

Onun yardımına güvenme.

No cuentes con su ayuda.

Yardımına ihtiyacımız yok.

No necesitamos tu ayuda.

Yardımına ihtiyacım var.

Necesito tu ayuda.

Yardımına ihtiyacım olacak.

Voy a necesitar tu ayuda.

Yardımına ihtiyacım olabilir.

- Es posible que necesite tu ayuda.
- Podría necesitar tu ayuda.

Tom'un yardımına güvenemezsin.

No podés contar con la ayuda de Tom.

Yardımına ihtiyacımız var.

Necesitamos tu ayuda.

Başarımı onların yardımına borçluyum.

- Debo mi éxito a su ayuda.
- Yo le debo mi éxito a su ayuda.

Tom'un yardımına bel bağlama.

No cuentes con la ayuda de Tom.

Onların yardımına ihtiyacı var.

Necesitan tu ayuda.

Bugün yardımına ihtiyacımız olmayacak.

Hoy no vamos a necesitar tu ayuda.

Onun yardımına ihtiyacımız var.

Necesitamos su ayuda.

Onların yardımına ihtiyacım olacak.

Necesitaré su ayuda.

Senin yardımına ihtiyaç duyacağım.

Voy a necesitar tu ayuda.

Onlar onun yardımına koştu.

Acudieron en su ayuda.

Tom'un yardımına ihtiyacım yok.

No necesito la ayuda de Tom.

Tom'un yardımına ihtiyacım var.

Necesito la ayuda de Tom.

Başarımı onun yardımına borçluyum.

- Debo mi éxito a su ayuda.
- Yo le debo mi éxito a su ayuda.

Onların yardımına bel bağlayamazsın.

No puedes contar con su ayuda.

Tom, yardımına ihtiyacım var.

Tom, necesito tu ayuda.

Tom, Mary'nin yardımına güveniyor.

Tom cuenta con la ayuda de Mary.

Tom Mary'nin yardımına güvendi.

Tom contó con la ayuda de Mary.

Tom'un hemen yardımına ihtiyacı var.

Tom necesita tu ayuda ahora mismo.

Sadece Tom'un yardımına ihtiyacım var.

Solo necesito la ayuda de Tom.

Yarın herkesin yardımına ihtiyacım var.

Necesito la ayuda de todos mañana.

Yardımına gerek duyarsam seni ararım.

Te llamaré si necesito de tu ayuda.

Ben başarımı onun yardımına borçluyum.

Yo le debo mi éxito a su ayuda.

Benim onun yardımına ihtiyacım var.

Necesito su ayuda.

Sen onun yardımına gitmek zorundasın.

Tienes que ayudarla.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı vardı.

Tom necesitaba la ayuda de Mary.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.

Tom necesita la ayuda de Mary.

Artık senin yardımına ihtiyacım yok.

Ya no necesito tu ayuda.

- Yardımını istemiyorum.
- Senin yardımını istemiyorum.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

No quiero tu ayuda.

- Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

- No necesito tu ayuda.
- No necesito vuestra ayuda.

Tom'a onun yardımına ihtiyacım olmayacağını söyle.

Dile a Tom que no voy a necesitar su ayuda.

Tom'a onun yardımına ihtiyacımın olmayacağını söyle.

Dile a Tom que no voy a necesitar su ayuda.

Tom'un yardımına ihtiyacın olacağını düşünüyor musun?

- ¿Crees que vas a necesitar que Tom te ayude?
- ¿Necesitas que te ayude Tom?

Yardımına ihtiyacım olduğu için seninle konuşmak istedim.

Quería hablar con vos porque necesito tu ayuda.

Onu yapabilirsin! Kim tutar seni. Yardımına hazır olacağım.

- ¡Tú puedes hacerlo! ¡Vamos! Yo te apoyo.
- ¡Tú puedes hacerlo! ¡Vamos! Yo confió en ti.
- ¡Puedes hacerlo! ¡Ve a por ello! Cuentas con todo mi apoyo.
- ¡Puedes hacerlo! ¡Ve a por ello! Cuenta conmigo.

- Gerçekten yardımına ihtiyacım var.
- Gerçekten yardımınıza ihtiyacım var.

De verdad que necesito tu ayuda.

- Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımına ihtiyacımız var.

- Necesitamos su ayuda.
- Necesitamos vuestra ayuda.
- Necesitamos tu ayuda.

Tom'un yardımına ihtiyacım olduğunu çok geç fark ettim.

Me di cuenta demasiado tarde que necesitaba la ayuda de Tom.

- Tom'un senin yardımına ihtiyacı var.
- Tom'un sizin yardımınıza ihtiyacı var.

Tom necesita tu ayuda.

- Bizim sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımınıza ihtiyacımız var.
- Yardımına ihtiyacımız var.

- Necesitamos su ayuda.
- Necesitamos vuestra ayuda.
- Necesitamos tu ayuda.

Tom Mary'yi öğleden sonra geç saatlerde onun yardımına ihtiyacı olabileceğini söylemek için aradı.

Tom llamó a Mary para decirle que podría necesitar su ayuda después esa tarde.