Translation of "Sahile" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Sahile" in a sentence and their spanish translations:

Sahile gittim.

Me fui a la playa.

Böylece sahile çıkabilirler.

y a ir a la costa.

Teknelerini sahile çektiler.

Ellos arrastraron su bote hasta la playa.

Dün sahile gittim.

Fui ayer a la playa.

Evimiz sahile bakar.

Nuestra casa da a la playa.

Seninle sahile gitmek istiyorum.

- Me gustaría ir a la playa contigo.
- Me gustaría ir al mar contigo.

O, sahile yakın yaşıyor.

Vive cerca de la playa.

Onlar sahile yakın yaşarlar.

Viven cerca de la playa.

Bütün aile sahile gitti.

Toda la familia se fue a la playa.

Şehrim sahile birkaç kilometre uzaklıkta.

Mi ciudad está a algunos kilómetros de la costa.

Tom ve Mary sahile indi.

- Tom y Mary fueron a la playa.
- Tomás y María fueron a la playa.

Tom bizimle sahile gitmek istedi.

Tom quería ir a la playa con nosotros.

Sahile gidersen beni de dahil et.

Si vas a la playa cuenta conmigo.

Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti.

Tom y sus amigos se dirigieron hacia la playa.

Lütfen bana sahile nasıl gideceğimi söyleyin.

Dígame cómo llegar a la playa, por favor.

Ve insanların hareketi çünkü sahile gitmek istiyorlar.

o que queramos ir a la playa, el movimiento de personas es el mismo.

Bugün görevden izinli olduğum için, sahile gidelim.

Como hoy día tengo el día libre, vayamos a la costa.

Biz basketbol oynadık ve sonra sahile gittik.

Jugamos baloncesto y luego fuimos a la playa.

Sahile gidelim, dışarıda harika bir gün var.

Vamos a la playa, hace un día excelente.

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

Según la predicción del clima, es probable que el tifón se aproxime a la costa.

Eğer yağmur yağacaksa sahile gitmenin bir anlamı yok.

No tiene sentido ir a la playa si va a llover.

Ben bir çocukken, ben her yaz sahile giderdim.

Cuando era niño, solía ir a la orilla del mar cada verano.

Sahile ya da parka gitmek tehlikelidir ya da güvenlidir diyemeyiz.

Ir a la playa, o un parque no es necesariamente arriesgado o seguro.

- Binlerce insan yunusu görmek için plaja gitti.
- Binlerce insan yunusu görmek için sahile gitti.

Miles de personas fueron a la playa a ver al delfín.

- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

Yo vivo cerca del mar y a menudo voy a la playa.