Translation of "Sınırları" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Sınırları" in a sentence and their spanish translations:

Uluslararası sınırları aşmadıklarında bile.

incluso cuando no cruzan las fronteras internacionales.

Tom sınırları zorlamayı sever.

A Tom le gusta superar los límites.

Asıl çekiciliği sınırları yıkıyor olması.

La belleza es que rompe los límites.

Her şeyin kendi sınırları var.

Todo tiene su límite.

İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

Exportar es una actividad comercial que trasciende las fronteras.

Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.

Argelia limita con siete países.

Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.

Tom realmente no vive dentro de los límites de la ciudad de Boston.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

México es un país que limita con los Estados Unidos.

Pilot bulutların üstünde sınırları olmayan bir özgürlük hissetti.

Sobre las nubes, el piloto sentía una libertad sin fronteras.

Bir ordu komutanı olarak sınırları korkunç bir şekilde açığa çıktı.

sus limitaciones como comandante del ejército quedaron horriblemente expuestas.

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

Todo individuo tiene derecho a la libertad de opinión y de expresión; este derecho incluye el de no ser molestado a causa de sus opiniones, el de investigar y recibir informaciones y opiniones, y el de difundirlas, sin limitación de fronteras, por cualquier medio de expresión.