Translation of "Yaşamıyor" in English

0.013 sec.

Examples of using "Yaşamıyor" in a sentence and their english translations:

- Ailesiyle yaşamıyor.
- Ebeveynleriyle birlikte yaşamıyor.

He doesn't live with his parents.

Ailesiyle yaşamıyor.

He doesn't live with his parents.

Aslında Deal'de yaşamıyor.

She doesn't actually live in Deal.

O, Sendai'de yaşamıyor.

He does not live in Sendai.

O, uzakta yaşamıyor.

He doesn't live far away.

Kimse benimle yaşamıyor.

Nobody lives with me.

Tom burada yaşamıyor.

Tom doesn't live here.

Burada kimse yaşamıyor.

- No one lives here.
- Nobody lives here.

Orada kimse yaşamıyor.

Nobody lives there.

Artık orada yaşamıyor.

She doesn't live there any more.

Tom Boston'da yaşamıyor.

Tom doesn't live in Boston.

Ebeveynlerim artık yaşamıyor.

My parents are no longer living.

Burada zenginler yaşamıyor.

No rich people live here.

Tom şehirde yaşamıyor.

Tom doesn't live in the city.

Tom uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live far away.

Tom ailesiyle yaşamıyor.

Tom doesn't live with his family.

Tom yakınlarda yaşamıyor.

Tom doesn't live nearby.

Tom yalnız yaşamıyor.

Tom doesn't live alone.

Sami burada yaşamıyor.

Sami doesn't live here.

O, artık orada yaşamıyor.

She doesn't live there any more.

Tom henüz Boston'da yaşamıyor.

- Tom doesn't live in Boston yet.
- Tom still doesn't live in Boston.

O artık burada yaşamıyor.

- He is no longer living here.
- He no longer lives here.
- He doesn't live there anymore.
- He doesn't live here anymore.

Haklıydın, o Rio'da yaşamıyor.

- You were right, he doesn't live in Rio.
- You were right, she doesn't live in Rio.

Tom aslında Boston'da yaşamıyor.

Tom doesn't actually live in Boston.

Tom artık burada yaşamıyor.

Tom is no longer living here.

O binada kimse yaşamıyor.

No one lives in that building.

O evde kimse yaşamıyor.

No one lives in that house.

Tom bodrum katında yaşamıyor.

Tom doesn't live in the basement.

Tom bu mahallede yaşamıyor.

Tom doesn't live in this neighborhood.

Tom ailesiyle birlikte yaşamıyor.

Tom doesn't live with his parents.

Bu kişi burada yaşamıyor.

This person doesn't live here.

Mary benim mahallemde yaşamıyor.

Mary doesn't live in my neighborhood.

Tom benim semtimde yaşamıyor.

Tom doesn't live in my neighborhood.

Tom buradan uzakta yaşamıyor.

- Tom doesn't live far from here.
- Tom lives near here.

O buradan uzakta yaşamıyor.

He doesn't live far from here.

Tom artık ebeveynleriyle yaşamıyor.

Tom no longer lives with his parents.

Gloria yıllardır Rio'da yaşamıyor.

Gloria hasn't lived in Rio for many years.

Tom çok uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live very far away.

Tom burada yaşamıyor mu?

Does Tom live here?

Tom artık orada yaşamıyor.

Tom doesn't live there anymore.

Tom artık bizimle yaşamıyor.

Tom doesn't live with us anymore.

Tom'un ebeveynleri artık yaşamıyor.

Tom's parents aren't living anymore.

Tom artık benimle yaşamıyor.

Tom no longer lives with me.

O benim mahallemde yaşamıyor.

She doesn't live in my neighbourhood.

Tom Boston'da burada yaşamıyor.

Tom doesn't live here in Boston.

Tom artık Boston'da yaşamıyor.

Tom is no longer living in Boston.

Tom ofisinin yakınında yaşamıyor.

Tom doesn't live near his office.

Tom, Mary ile yaşamıyor.

Tom doesn't live with Mary.

Tom Boston'da yaşamıyor ki.

Tom doesn't even live in Boston.

Tom artık karısıyla yaşamıyor.

Tom doesn't live with his wife anymore.

Leyla artık aşk yaşamıyor.

Layla isn't in love anymore.

Susan Ramirez burada yaşamıyor.

Susan Ramirez doesn't live here.

Hâlâ ailenle yaşamıyor musun?

Aren't you still living with your parents?

Hâlâ Boston'da yaşamıyor musun?

Aren't you still living in Boston?

Tom Boston'da yaşamıyor mu?

Doesn't Tom live in Boston?

Ebeveynlerimden hiçbiri hâlâ yaşamıyor.

Neither of my parents is still living.

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

- No one dwells in this house.
- Nobody lives in this house.
- No one lives in this house.

Artık burada hiç kimse yaşamıyor.

No one lives here anymore.

O binada artık kimse yaşamıyor.

No one lives in that building anymore.

Tom çalıştığı yerden uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live far from where he works.

Bu binada hiç kimse yaşamıyor.

- No one lives in this building.
- Nobody lives in this building.

Tom şu anda burada yaşamıyor.

Tom is currently not living here.

Tom burada yaşamıyor, değil mi?

Tom doesn't live here, does he?

O artık Montmartre'da yaşamıyor mu?

Doesn't he live in Montmartre anymore?

Tom artık ailesi ile yaşamıyor.

Tom doesn't live with his parents anymore.

Tom artık Park Street'te yaşamıyor.

Tom doesn't live on Park Street anymore.

Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live too far from here.

Tom şu anda Boston'da yaşamıyor.

Tom doesn't live in Boston now.

Tom uzun süredir burada yaşamıyor.

Tom hasn't been living here long.

Tom istasyondan çok uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live too far from the station.

Artık Tom Boston'da yaşamıyor ki.

Tom doesn't even live in Boston anymore.

Tom hiç güven eksikliği yaşamıyor.

Tom has never lacked confidence.

Tom uzun zamandır burada yaşamıyor.

Tom hasn't lived here in a long time.

Tom uzun süredir Boston'da yaşamıyor.

Tom hasn't been living in Boston long.

Tom Boston'da babasıyla birlikte yaşamıyor.

Tom isn't living in Boston with his father.

Tom benden çok uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live very far from me.