Translation of "şehri" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "şehri" in a sentence and their spanish translations:

- Bu şehri severim.
- Bu şehri seviyorum.

Me gusta esta ciudad.

Şehri seviyor musun?

¿Te gusta la ciudad?

Bu şehri severim.

- Me gusta esta ciudad.
- Me encanta esta ciudad.

Şehri terk et.

- Abandona la ciudad.
- Deja la ciudad.
- Sal de la ciudad.

Sana şehri gezdireceğim.

- Te enseñaré la ciudad.
- Yo te enseñaré la ciudad.
- Te mostraré la ciudad.

Bu şehri seviyorum.

Me encanta esta ciudad.

Kasırga şehri mahvetti.

El huracán arrasó la ciudad.

- Kar şehri tamamen kapladı.
- Kar, şehri tamamen kapladı.

La nieve cubrió la ciudad por completo.

- Bela bütün şehri mahvetti.
- Veba bütün şehri mahvetti.

La plaga ha desolado ciudades enteras.

- Volkan külleri şehri kapladı.
- Yanardağ külleri şehri kapladı.

La ceniza volcánica cubrió la ciudad.

- Köprü iki şehri birleştiriyor.
- Köprü iki şehri birbirine bağlıyor.

El puente une las dos ciudades.

Şehri harita üzerinde ara.

Busca la ciudad en el mapa.

O şehri asla duymadım.

Nunca he oído hablar de esa ciudad.

O, şehri iyi bilir.

Él conoce bien la ciudad.

Ben sana şehri göstereceğim.

Te mostraré la ciudad.

Tom'a şehri gösterir misin?

¿Te importaría mostrar a Tom la ciudad?

Kar şehri tamamen kapladı.

La nieve cubrió completamente la ciudad.

Bana şehri gösterebilir misin?

¿Me puedes mostrar la ciudad?

Şehri baştan başa gezdik.

Condujimos a través de la ciudad.

Volkanik kül şehri kapladı.

La ceniza volcánica cubrió la ciudad.

Birliklerimiz şehri ele geçirdi.

Nuestras fuerzas ocuparon la ciudad.

Buradan tüm şehri görebiliriz.

Conseguimos ver toda la ciudad desde aquí.

Bu şehri çok seviyorum.

Me gusta mucho esta ciudad.

Arkadaşın şehri terk etti.

Tu amigo dejó la ciudad.

Polis geceleyin şehri gözler.

La policía vigila la ciudad durante la noche.

Şehri asla tekrar ziyaret etmeyecek.

- Él no volverá a visitar la ciudad otra vez.
- Él jamás visitará la ciudad otra vez.

Onun yaşadığı şehri biliyor musun?

¿Conoces la ciudad en donde él vive?

Ben bu şehri çok seviyorum.

Esta ciudad me encanta.

Bu yol iki şehri bağlamaktadır.

Este camino une a las dos ciudades.

Bu şehri ilk ziyaretiniz mi?

¿Esta es tu primera visita a esta ciudad?

Bu tepeden bütün şehri görebilirsin.

Puedes ver toda la ciudad desde esta colina.

Bu şehri çok iyi biliyor.

Él conoce muy bien esta ciudad.

Tüm şehri kurmak için kumaş kullanılmış.

La construcción de toda la ciudad se basa en telas.

Kutsal Smolensk şehri neredeyse yerlebir edilmiş.

La ciudad sagrada de Smolensk había sido prácticamente destruida.

Kalmayacak ve Avrupa'da sis şehri Londra

rastro de Dunes Iris en Argentina y Río de Janeiro en

Londra artık bir sis şehri değil.

Londres ya no es más una ciudad de nieblas.

Bütün şehri görecek kadar yükseğe tırmandık.

Escalamos muy alto para ver la ciudad entera.

Bütün şehri buradan görmeye devam edeceğiz.

Conseguimos ver toda la ciudad desde aquí.

Bu otobüs iki büyük şehri bağlar.

Este autobús comunica las dos grandes ciudades.

İlk olarak hangi şehri ziyaret edeceksiniz?

¿Qué ciudad vas a visitar primero?

Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var.

Tenemos 24 horas para evacuar la ciudad.

Mako şehri soğan yetiştiriciliği için bir merkezdi.

La ciudad Mako era el centro del cultivo de cebollas.

Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.

Un río divide la ciudad en este y oeste.

Gitmeden önce, onun adamları şehri ateşe verdiler.

Antes de irse sus hombres incendiaron la ciudad.

Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.

Tom realmente no vive dentro de los límites de la ciudad de Boston.

Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim.

Tenía algo de tiempo libre, así que di vueltas por la ciudad.

Madrid İspanyanın başkenti ve onun en önemli şehri.

Madrid es la capital de España y su ciudad más importante.

Tokyo'da yaşadığım için o şehri oldukça iyi biliyorum.

Ya que he vivido en Tokio antes, conozco bastante bien la ciudad.

O andan itibaren, kasaba Esteban'ın şehri olarak tanındı.

Desde entonces, siempre se conoció al pueblo como el pueblo de Esteban.

Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi

Afortunadamente, la ciudad de Newark decidió que Newarkers merecía algo mejor,

Boğulacağı için Venedik şehri haritadan kaybolacağı için durum daha trajik

Brasil y en Europa la situación será más trágica, ya que la ciudad de la niebla Londres

- Tom şehirden ayrıldı.
- Tom şehri terk etti.
- Tom kasabadan ayrıldı.

Tom dejó el pueblo.

Yani o kadar büyük bir su kütlesi lazım ki şehri yutacak

entonces necesitas tanta masa de agua que se trague la ciudad

İspanyol askerleri ve siviller şehri efsanevi cesaretle savundu, ancak Lannes'in liderliği

Los soldados y civiles españoles defendieron la ciudad con un valor legendario, pero el liderazgo de Lannes

- Dev bir kertenkele şehri mahvediyor.
- Dev bir kertenkele kenti yok ediyor!

¡Un reptil gigante está destruyendo la ciudad!

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,

Esta es la extraordinaria ciudad de Venecia, hoy en día uno de los principales destinos turísticos del mundo,

Otuz üç şehri tehdit ediyor . Çoğu Asya'da olan yüz elli milyondan fazla insan

subida del nivel del mar amenaza a treinta y tres ciudades de todo el

Valencia İspanya'nın üçüncü en büyük şehri ve aynı zamanda paella'nın doğum yeri olduğu için bilinir.

Valencia es la tercera ciudad más grande de España y es también conocida por ser la cuna de la paella.

- Bu kenti, geri dönmemek üzere terk etmek istiyorum.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.

- Me gustaría dejar esta ciudad para no volver nunca.
- Querría dejar esta ciudad y no volver nunca.