Translation of "Kazak" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kazak" in a sentence and their spanish translations:

Bir kazak arıyorum.

Busco un suéter.

Benim kazak mor.

- Mi jersey es morado.
- Mi suéter es púrpura.

Bu kazak sıcacık.

Este suéter es cálido.

- Neden bir kazak giyiyorsun?
- Neden bir kazak giyiyorsunuz?

- ¿Por qué llevas suéter?
- ¿Por qué llevas un suéter?
- ¿Por qué lleva usted un suéter?

Neden bir kazak giyiyorsun?

¿Por qué llevas un suéter?

O Kazak dilini bilmiyor.

Ella no sabe lengua kazaja.

O, Kazak dilini bilmez.

Él no sabe lengua kazaja.

Yün bir kazak giyiyor.

Él lleva puesto un suéter de lana.

Bu kazak elle yapıldı.

Este suéter es hecho a mano.

Babasına bir kazak ördü.

Ella tejió un jersey para su padre.

- Ona bir kazak satın aldı.
- O, ona bir kazak aldı.

Ella le compró un suéter.

Annem bana bir kazak yaptı.

Mi madre me hizo un jersey.

O ona bir kazak aldı.

Él le compró un suéter.

Ben kıza bir kazak aldım.

Le compré un suéter a la niña.

Bu kazak ne kadar, lütfen?

¿Cuánto cuesta este jersey, por favor?

Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.

Llevo jersey porque tengo frío.

Kısa adam bir kazak giyiyor.

El hombre bajo lleva un jersey.

O, yünlü bir kazak giyer.

Ella está usando un suéter de lana.

Bu mavi kazak çok güzel.

Este suéter azul es muy bonito.

Bu kazak hakkında ne düşünüyorsun?

¿Qué te parece este jersey?

O, ona bir kazak verdi.

Ella le regaló un suéter.

O ona bir kazak ördü.

Ella le tejió un sweater a él.

Erkek arkadaşı için bir kazak örüyor.

Ella está tejiendo un suéter para su novio.

Annem benim için bir kazak yaptı.

Mi mamá me hizo un suéter.

Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.

Llévate un jersey para no pillar un resfriado.

Hava soğuk, niye bir kazak giymiyorsun?

Hace frío, ¿por qué no llevas cazadora?

Mary ceketinin altında iki kazak giyiyor.

María lleva dos jerseys debajo del abrigo.

Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.

- Mary vestía un suéter negro cuando la conocí.
- Mary llevaba puesto un suéter negro cuando la conocí.

Ona bir kazak örmek için günler harcadı.

Ella pasó muchos días tejiendo un suéter para él.

Tom mavi bir kazak almak istediğini söyledi.

Tom dijo que quería comprar un jersey azul.

Bu kazak çıkarmak ve giymek için rahat.

Este suéter es cómodo de sacar y de poner.

Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.

Este jersey cuesta más de cincuenta dólares.

O, ona doğum gününde bir kazak verdi.

Ella le regaló un suéter en su cumpleaños.

Bir satış avantajından yararlandım ve üç kazak aldım.

Me aproveché de unas rebajas y compré tres jerséis.

Mary Tom'a doğum günü için bir kazak ördü.

Mary le tejió un suéter a Tom para su cumpleaños.

O, ona doğum günü için bir kazak ördü.

Ella le tejió un suéter por su compleaños.

Lütfen bana yeni elbiseme uyan bir kazak seçmemde yardımcı ol.

Ayúdame a elegir un suéter que combine con mi nuevo vestido, por favor.