Translation of "Hiçbirimiz" in Spanish

- Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
- Hiçbirimiz mükemmel değil.

- Nadie es perfecto.
- Ninguno de nosotros es perfecto.

- Hiçbirimiz Fransızca bilmiyoruz.
- Hiçbirimiz Fransızca konuşmuyoruz.

Ninguno de nosotros habla en francés.

Hiçbirimiz soruyu cevaplayamadık.

Ninguno de nosotros pudo responder a la pregunta.

Hiçbirimiz onu istemiyoruz.

Nadie de nosotros quiere eso.

Hiçbirimiz ölümsüz değiliz.

Ninguno de nosotros es inmortal.

Hiçbirimiz mükemmel değiliz.

Nadie de nosotros es perfecto.

Hiçbirimiz Hawaii'ye gitmedik.

Ninguno de nosotros ha estado en Hawái.

Hiçbirimiz korkak değiliz.

Ninguno de nosotros es un cobarde.

Hiçbirimiz Fransızca bilmiyor.

Ninguno de nosotros habla francés.

Hiçbirimiz henüz yemek yemedik.

Ninguno de nosotros ha comido aún.

Hiçbirimiz müzik yeteneği ile doğmuyoruz.

No todos nacemos con talento musical.

Hiçbirimiz onun fikrine karşı değiliz.

- Ninguno de nosotros está en contra de su idea.
- Ninguno de nosotros está en contra de sus ideas.

Hiçbirimiz şu anda meşgul değiliz.

Ninguno de nosotros está ocupado ahora mismo.

Hiçbirimiz onun fikirlerine karşı çıkmadık.

Ninguno de nosotros está en contra de sus ideas.

Ne tuhaf, hiçbirimiz hatayı fark etmedik.

Extrañamente, ninguno de nosotros se dio cuenta del error.

Onun kaza için suçlanacağını hiçbirimiz düşünmedik.

Ninguno de nosotros pensaba que él fuera culpable del accidente.

Hiçbirimiz siyahi veya Cumhuriyetçilerden nefret ederek doğmuyoruz.

que nadie sale del útero odiando a los negros ni a los republicanos.

Hiçbirimiz daha önce karşılaşmadı ve aşısı yok.

Nadie de nosotros lo había tenido antes y no existe vacuna

Hiçbirimiz Tanrı kadar iyi olamaz ama hepimiz iyi olabiliriz.

Nadie puede ser tan grande como Dios, pero cualquiera de nosotros puede ser igual de bueno.

Hiçbirimiz gitmek istemiyor fakat ya sen ya da karın gitmek zorunda.

Ninguno de nosotros quiere ir, pero usted o su mujer deben ir.

Tom'un başının belada olduğunu hepimiz biliyorduk fakat hiçbirimiz yardım etmek için bir şey yapmadı.

Todos sabíamos que Tom estaba en problemas, pero ninguno hizo nada para ayudar.