Translation of "Gelirken" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Gelirken" in a sentence and their spanish translations:

Göreve gelirken giydiğimin aynısı.

con el que asumí.

Buraya gelirken yolunu kaybetti.

Él se perdió cuando se dirigía hacia aquí.

Bilyeler dağılımlı düzeneğin sonuna gelirken

Cuando las canicas llegan al fondo del laberinto disperso,

Eve gelirken eczanenin önünden geçtik.

Nos pasamos por la farmacia antes de llegar a casa.

Tarımsal faaliyetlerdeki insan kaynaklarından gelirken, özellikle

por ciento por procesos naturales. Mientras que el sesenta

Umarım kimse seni buraya gelirken görmemiştir.

Espero que nadie te haya visto venir aquí.

Dün okuldan eve gelirken bir sağanağa yakalandım.

Cuando ayer volvía a casa de la escuela, me pilló un chaparrón.

O, gece geç saatlerde eve gelirken soyuldu.

Le robaron de madrugada cuando venía a casa.

Ve Ay'dan gelirken 380 kilogram ay taşı getirdiler

Y mientras venían de la Luna, trajeron 380 kilogramos de piedra lunar

Onu, kolunun altında evrak çantası ile gelirken gördüm.

Lo vi viniendo con su maletín debajo del brazo.

Eve gelirken onu gördüm fakat o beni görmemiş gibi davrandı.

Le vi cuando volvía a casa, aunque él fingió no haberme visto.

Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.

Pero a la medida en que las civilizaciones se volvían más complejas, se requerían mejores métodos de comunicación.

Aya gidip gelirken üç astronot için yakıt, güç, kaynak ve yaşam alanı sağlayacaktı

Proporcionaría combustible, energía, suministros y espacio vital para tres astronautas mientras

Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.

Hannibal se apresura colina abajo mientras las tropas cartagineses empiezan a empujar cuesta arriba.