Translation of "özellikle" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "özellikle" in a sentence and their spanish translations:

özellikle stresten.

especialmente el estrés.

özellikle eğitimde.

especialmente en la educación.

--özellikle diğer insanları--

sobre todo dejar de culpar a los demás,

özellikle yasama organında

en el parlamento, como se le llama,

özellikle benim için.

especialmente para mí.

özellikle bu konuda

especialmente en este sentido

Özellikle mutlu hissetmedim.

No me sentía demasiado feliz.

- Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antika halılar özellikle değerlidir.

Las alfombras antiguas son especialmente valiosas.

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

El tráfico es intenso aquí, sobre todo por las mañanas.

Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen

En particular, me encuentro con muchos centroamericanos indígenas

özellikle benim beyaz toplumumda.

especialmente en mi comunidad blanca.

özellikle de bizim demokrasimize.

especialmente en nuestra democracia.

özellikle siyahi kadınlarda kanserde.

particularmente en mujeres negras que padecen cáncer.

özellikle o kişiyi cezalandırıyorsanız.

especialmente cuando los estás condenando.

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

En especial, con criaturas silvestres.

Özellikle sabahları yürümeyi severim.

Me gusta caminar, especialmente a la mañana.

Müziği, özellikle Rock'ı seviyorum.

Me gusta la música, especialmente el rock.

Bu şimdi özellikle doğru.

Se aplica en especial para eso.

Bugün özellikle sıcak değildir.

Hoy no hace calor especialmente.

Nara'yı seviyorum, özellikle Sonbaharda.

Me encanta Nara, sobre todo en otoño.

- Müzik dinlemeyi severim, özellikle caz.
- Müzik dinlemeyi severim, özellikle de caz.

Me gusta escuchar música, especialmente jazz.

Bu hafta, özellikle savunmasız toplumlarda

Bueno, esta semana ha sido un duro golpe

Özellikle şurada Paul'a bir bakın.

De verdad, me gusta particularmente Paul, ahí mismo.

özellikle son birkaç yıl içinde.

especialmente en los últimos años

özellikle bu dinleyici kitlesi için.

sin lugar a dudas en esta audiencia.

Ev özellikle dikkat çekici değildi.

La casa no era especialmente notable.

Özellikle söyleyecek bir şeyim yoktu.

No tenía nada en particular que decir.

O özellikle ilginç bir kişidir.

Ella es una persona muy interesante.

Ben özellikle leylağın kokusunu severim.

Me gusta particularmente el olor de las lilas.

Çikolataları severim, özellikle fındıklı olanları.

- Adoro los bombones, en especial los de frutos secos.
- Me encantan los bombones, en especial los de frutos secos.
- Adoro los bombones, especialmente los de frutos secos.
- Me encantan los bombones, especialmente los de frutos secos.

özellikle hayvanların duygularını ciddiye alırsak.

sobre todo tomando en serio las emociones de los animales.

En küçük kız özellikle güzeldi.

La menor de las hijas era particularmente hermosa.

Diyet özellikle sindirim yolundaki mikrobiyomu etkiliyor

La dieta en especial influye al microbioma, que es el canal GI

Özellikle bekârete değer veren bir kültürde,

Es un tabú cultural

1988 özellikle kötü bir yıl mıydı?

¿Es que 1988 fue un año especialmente malo?

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

Sumamente importante durante la recuperación de un desastre.

Hikâye, özellikle zihinsel engelli insanlar iyidir,

el cuento de que la gente con discapacidades intelectuales es buena

Tarımsal faaliyetlerdeki insan kaynaklarından gelirken, özellikle

por ciento por procesos naturales. Mientras que el sesenta

Özellikle acelemiz olduğunda otobüsümüz geç gelir.

Nuestro autobús llega tarde siempre que tenemos prisa.

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

Quiero hacer hincapié en este punto en particular.

Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.

No quiero ir a ningún sitio en particular.

Özellikle istediğin bir şey var mı?

¿Deseas algo en particular?

Her nefes aldığımızda, ama özellikle konuştuğumuzda

Cada vez que respiramos — pero especialmente cuando hablamos,

Ve özellikle öksürdüğümüzde ya da hapşırdığımızda

y especialmente cuando tosemos o estornudamos —

Müziği, özellikle de klasik müziği severim.

Me gusta la música, especialmente la música clásica.

Özellikle aynı fikirde olmadığımızda, seni dinleyeceğim.

Te escucharé, sobre todo cuando no estemos de acuerdo.

Biz özellikle sert bir kış geçirdik.

Tuvimos un invierno especialmente duro.

Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.

Esto está diseñado especialmente para jóvenes.

Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.

Mañana no tengo nada que hacer en particular.

O, onu özlüyor, özellikle yağmurlu günlerde.

Ella le echa de menos, especialmente en los días de lluvia.

Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.

Concretamente, cómo funciona nuestro cerebro para generar emociones.

Özellikle inekleri severdik çünkü utangaç fakat meraklılardı,

Me gustaban las vacas en concreto porque eran tímidas pero curiosas,

Ve pilotların özellikle uçağın burnunu kaldırmadığını söylüyor

y los pilotos dicen que no levantó la nariz del avión

özellikle Şii grupları nasıl desteklediği, ayrıntılarıyla anlatılır.

tratando de derrocar gobiernos en Irak, Afganistán y Arabia Saudita.

Zihin egzersizleri özellikle genç çocuklar için önemlidir.

El ejercicio mental es particularmente importante para los chiquillos.

Tahminde bulunmak zor, özellikle de gelecek hakkında.

¡Es difícil hacer predicciones, especialmente sobre el futuro!

Onlar için özellikle yazılmış bir konuşma duydular.

Ellos escucharon un discurso escrito especialmente para ellos.

Tatoeba'daki her cümle yalandır, özellikle de bu.

Toda frase presente en Tatoeba es una mentira, en especial esta.

Ama özellikle, stand-up açısından bu şekilde işliyor.

pero, en específico, en los monólogos de humor también ocurre.

Özellikle de ters gidebilecek şeylere karşı ilgim var:

Estoy particularmente interesado en todo lo que puede salir mal:

Özellikle de patentlerine karşı büyük bir saygımız var.

Y en particular, reverenciamos sus patentes.

Ve özellikle de bir pozitif potansiyeli: Kadının seçimini.

También ignoran una posible ventaja: la elección de las mujeres.

özellikle de eğer aile üyelerini ve arkadaşları içeriyorsa.

especialmente si los responsables son familiares y amigos.

özellikle de bu özellikler genellikle insanları lider yapmadığında.

especialmente aquellas que no hagan líderes a la gente.

özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.

en particular el sueño profundo y de calidad que mencioné hace un momento.

Özellikle böyle sistemleri aramak üzere tasarlanmış gözlemevleri kurduk.

Construimos observatorios especialmente diseñados para buscarlos.

Özellikle Qutuz'a Moğolların orta doğudaki ölçülü ilerleyişi hatırlatılınca.

a Qutuz sobre el avance mongol por el medio oriente...

Yüksek oranda ganimet ele geçiriliyor, özellikle askeri ekipman.

Se toma un gran botín, especialmente equipo militar.

Şii çevrelerde, özellikle de İran'da, geleneksel yasal evliliği

la sociedad egipcia o árabe quiere difundir dentro de las sociedades

Fıçı birasının tadı sıcak bir günde özellikle iyidir.

La cerveza de barril sabe especialmente buena en un día caliente.

Peki bu teknolojiyi özellikle bu kadar tehlikeli yapan nedir?

¿Qué convierte a esta tecnología en particular en algo tan peligroso?

özellikle üzerinde çok az ya da hiç kontrolünüz varsa.

en especial si tenemos poco o ningún control sobre él.

Ama sıcak bir gündü ve Norveçliler ağır ekipmanlarını, özellikle

Pero era un día caluroso y los noruegos habían dejado su equipo pesado, especialmente su

Odaklanıyor , özellikle de ulaşım araçlarıyla ulaşımda. Özel otomobiller yerine

todo tipo, especialmente en el transporte mediante el uso de medios de transporte. El colectivo en

"Yapacak bir şeyin var mı?" "Özellikle bir şey yok."

"¿Tienes algo que hacer?" "Nada en particular."

Ben Los Angeles'lıyım o yüzden bu film özellikle kalbime yakın.

Soy de Los Ángeles, así que esta película es muy especial para mí,

Herhangi bir şekilde teşhis niteliği taşımıyor, özellikle de bu aşamada.

de ninguna manera es un diagnóstico, especialmente en esta etapa.

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

Y con metal oxidado. Peor aún. Así se contrae el tétanos. Crece en el herrumbre.

Ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine

1813, aunque sus relaciones con el Emperador, y el mariscal Berthier en particular, fueron cada

Için ölümcül silah olan gazların , özellikle de en çok sera

las actividades diarias perjudiciales para los humanos. Ha provocado el calentamiento global al

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

Los pescadores tienen un particular interés en sus músculos aductores,

, özellikle de savaştaki bir tugaydan daha büyük bir şeye komuta etmemişti.

muchos, especialmente porque todavía no había comandado nada más grande que una brigada en batalla.

- Tom da seni çok fazla sevmiyor.
- Tom sizlerden de özellikle hoşlanmıyor.

A Tomás tampoco le gustas mucho.

Hepimizin dikkatli olmak istediğini düşünüyorum, özellikle bazı ülkeler yeniden açılmaya başlamışken.

Creo que todos aún queremos ser cuidadosos, especialmente a medida que algunos estados comienzan a reabrirse.

Bu sebeple kapı savunmasının - 'gatehouse' olarak da bilinir. - özellikle güçlü olması gerekir.

Por lo tanto, sus defensas, conocidas como la puerta de entrada, deben ser especialmente fuertes.

O onun hakkında her zaman güzel şeyler söyler, özellikle o etrafta olduğunda.

Ella siempre dice cosas buenas de él, sobre todo si él está cerca.

Herkes kimseyi ilgilendirmiyormuş gibi gülüyor, özellikle de hayatı boyunca hiç bu kadar komik bir şey görmediğini

Todo el mundo se ríe como si no fuera asunto de nadie, en particular Jarl Erik, que cree

Dair umut var mı ? Yarım yüzyıldan biraz daha uzun bir süre içinde ve özellikle seksen yıl

que la vida no se extinga en la tierra? Muerte curiosa en poco más

Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.

¡Nunca pida nada a nadie! Nunca y, sobre todo, nada a los que son más fuertes que usted. ¡Ya se lo propondrán y se lo darán!

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.

Yo puedo describir China, especialmente en relación a las grandes ciudades como Beijing, en una frase - China es un país cuyo ritmo de vida es ambos rápido y sin prisa.