Translation of "Gözlüğü" in Spanish

Güneş gözlüğü takıyorum.

Llevo puestas gafas de sol.

Güneş gözlüğü takıyordum.

Yo llevaba gafas de sol.

Boom! At gözlüğü çıktı.

¡Bum! Se me abrieron las anteojeras.

O güneş gözlüğü takıyor.

Ella lleva gafas de sol.

Onun güneş gözlüğü var.

Ella tiene gafas de sol.

Tom gözlüğü olmadan göremez.

Tom no puede ver sin sus lentes.

O, güneş gözlüğü takıyor.

Él está usando lentes.

Gözlüğü kim icat etti?

- ¿Quién inventó los lentes?
- ¿Quién inventó las gafas?

Tom güneş gözlüğü takıyor.

- Tom está llevando gafas de sol.
- Tom lleva puestas gafas de sol.

Ben güneş gözlüğü takacağım.

Llevaré puestas gafas de sol.

Hangi güneş gözlüğü pembedir?

¿Qué gafas de sol son rosadas?

Kim güneş gözlüğü takıyor?

¿Quién lleva gafas de sol?

O, gözlüğü kırmamak için dikkatliydi.

Ella tuvo cuidado de no romper los vasos.

Bir güneş gözlüğü almak istiyorum.

Deseo comprar unos lentes oscuros.

Büyük bir güneş gözlüğü aldım.

Me compré unas gafas de sol grandes.

Sık sık güneş gözlüğü takarım.

- Con frecuencia uso gafas de sol.
- A menudo llevo anteojos de sol.

Annen neden hep güneş gözlüğü takıyor?

- ¿Por qué tu madre siempre anda con gafas de sol?
- ¿Por qué tu madre siempre lleva lentes de sol puestos?

Tom yeni bir güneş gözlüğü aldı.

Tom se ha comprado un par de gafas de sol nuevas.

Tom'u her gördüğümde güneş gözlüğü takıyor.

Siempre que veo a Tom lleva gafas de sol.

Tom gözlüğü olmadan bir şey göremiyor.

Tom no puede ver nada sin sus lentes.

Ben araba kullanırken genellikle güneş gözlüğü takarım.

Me pongo gafas de sol a menudo cuando conduzco.

Yüzlerine kaç tane sanal VR gözlüğü yapıştırırlarsa yapıştırsınlar

No importa cuántas gafas VR se pongan en la cara

Gözlerini ultraviyole ışınlarından korumak için güneş gözlüğü taktı.

Se puso lentes de sol para proteger sus ojos contra rayos ultravioletas.

Bugün hava güneşli, bu yüzden herkes güneş gözlüğü takıyor.

Hoy está muy soleado, así que todo el mundo lleva gafas de sol.

Tom her zaman güneş gözlüğü ve bir trençkot giyer.

Tom siempre lleva una gabardina y gafas de sol.