Translation of "Icat" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "Icat" in a sentence and their spanish translations:

Tekerleği icat etti.

Él inventó la rueda.

- Thomas Edison, ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etti.

Thomas Edison inventó la bombilla.

Hiyeroglif yazılar icat oldu.

existe la escritura con jeroglíficos.

Peki kim icat etti?

¿Quién lo hizo?

Kendimiz için icat ettiğimiz

Y se ha vuelto obvio que muchos de los viejos sistemas

Uruguay'da icat edildiğini söylerdi.

se inventó en el Uruguay.

Bell ne icat etti?

¿Qué inventó Bell?

Marconi radyoyu icat etti.

Marconi inventó la radio.

Bell telefonu icat etti.

Bell inventó el teléfono.

Telefonu kim icat etti?

¿Quién inventó el teléfono?

Karaokeyi kim icat etti?

¿Quién inventó el karaoke?

Kağıt Çin'de icat edilmiştir.

El papel fue inventado en China.

Edison ampulü icat etti.

Edison inventó la ampolleta eléctrica.

Piyanoyu kim icat etti?

¿Quién inventó el piano?

Para neden icat edildi?

¿Por qué inventaron al dinero?

Gözlüğü kim icat etti?

- ¿Quién inventó los lentes?
- ¿Quién inventó las gafas?

Onu kim icat etti?

¿Quién inventó eso?

- Hesap makinesi muhteşem bir icat.
- Hesap makinesi harika bir icat.

- El calculador es una invención maravillosa.
- La calculadora es una invención maravillosa.

- Onu kimin icat ettiğini merak ediyorum.
- Onu kim icat etti acaba?

Me pregunto quién lo habrá inventado.

- Bu makineyi kim icat etti?
- Bu makine kim tarafından icat edildi?

¿Quién inventó esta máquina?

İcat edebiliyoruz ama geri bozamıyoruz.

Podemos inventar, pero no desinventar.

Bell tarafından ne icat edildi?

¿Qué fue inventado por Bell?

Radyo, Marconi tarafından icat edilmiştir.

La radio fue inventada por Marconi.

Kağıt Çinliler tarafından icat edildi.

El papel lo inventaron los chinos.

Puroyu Hintliler mi icat etti?

¿Los indios inventaron los cigarros?

İcat edilen her şey doğrudur.

Todo lo que es inventado es verdadero.

İlk otomobili kim icat etti?

¿Quién inventó el primer automóvil?

Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.

Él es muy malo inventando excusas.

Faydalı şeyler icat etmeyi severim.

Me gusta inventar cosas útiles.

Edison elektrik ampulünü icat etti.

Edison inventó la lámpara eléctrica.

Telefon kim tarafından icat edildi?

¿Quién inventó el teléfono?

Öncelikle, ırk yakın tarihli bir icat.

Primero, la raza es un invento reciente.

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

El razonamiento no fue inventado por Occidente.

Kalp pili ve röntgeni icat ettik

Inventamos el marcapaso y los rayos X

Ben de sıfır randevu icat ettim.

Entonces inventé la cita cero.

"İcat etmek" demek istediğinde "keşfetmeyi" kullanma.

No uses "descubrir" cuando quieres decir "inventar".

Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun?

¿Sabes quién inventó el microscopio?

Bell'in telefonu icat ettiğini herkes bilir.

Todos saben que Bell inventó el teléfono.

Uçurtmalar 2000 yıl önce icat edildi.

Los volantines fueron inventados hace 2.000 años atrás.

Edison birçok yararlı şeyler icat etti.

Edison inventó muchas cosas útiles.

Thomas Edison, elektrik lambasını icat etti.

Thomas Edison inventó la bombilla.

Kağıt ilk kez Çin'de icat edildi.

El papel fue inventado en China.

Telgrafı kimin icat ettiğini biliyor musun?

- ¿Sabes quién inventó el telégrafo?
- ¿Sabés quién inventó el telégrafo?
- ¿Saben quién inventó el telégrafo?
- ¿Sabéis quién inventó el telégrafo?
- ¿Sabe quién inventó el telégrafo?

Cep telefonu onsuz yaşayamayacağımız bir icat.

El teléfono móvil es una invención imprescindible.

Bu tuhaf makineyi kim icat etti?

¿Quién inventó esta extraña máquina?

Yeni tür bir mermi icat edilmişti.

Se había inventado una nueva clase de bala.

Alexander Graham Bell telefonu icat etti.

Alexander Graham Bell inventó el teléfono.

- Bu makineyi kim icat ettiğini biliyor musun?
- Bu makineyi kim icat ettiğini biliyor musunuz?

¿Sabes quién inventó esta maquina?

Ve o zamanlar bu bölgede icat edildi.

y esto fue inventado en esta región en esa época.

Fayda sağlamak için icat edildiğini anladığımız zaman

para beneficiarse a sí mismos y a nosotros,

Henüz icat edilmemiş meslekler de bunlara dâhil.

tanto como las profesiones que todavía no se han inventado.

Telefon, 1876 yılında Bell tarafından icat edildi.

El teléfono fue inventado por Bell en 1876.

Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.

Si Dios no existiera, habría que inventarlo.

İlk baskı makinesi Gutenberg tarafından icat edilmiştir.

La primera máquina imprenta fue inventada por Gutenberg.

Tekerleği ilk olarak kimin icat ettiği bilinmiyor.

No se sabe quién inventó la rueda.

Ragnar'ın yılan çukurundaki ölümü neredeyse kesinlikle icat edilmiştir.

Es casi seguro que la muerte de Ragnar en un pozo de serpientes está inventada.

O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.

Él ingenió un nuevo motor que no utiliza gasolina.

Dinamit 1857 yılında Alfred Nobel tarafından icat edilmiştir.

La dinamita fue inventada por Alfred Nobel en 1857.

Bugüne kadar icat edilmiş en önemli araç nedir?

¿Cuál es la herramienta más importante jamás inventada?

Hani bu parayı icat edenin diye girdiğimiz cümle varya

Hemos ingresado una oración porque usted inventó este dinero.

Sevdiği kadın öldüğü için bir zaman makinesi icat ediyor

Inventando una máquina del tiempo porque la mujer que ama está muerta

Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.

No siempre fue fácil para Edison inventar nuevas cosas.

- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.

La lavadora es un invento maravilloso.

- İcat, ihtiyaçtan doğar.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- İhtiyaç icadın anasıdır.

- La necesidad es la madre de la invención.
- No hay mejor maestra que el hambre.
- De la necesidad nace la genialidad.

İnsan mutlu olma sanatı hariç herhangi bir şeyi icat edebilir.

El hombre puede inventar cualquier cosa excepto el arte de ser feliz.

- Tekerleği yeniden icat etmene gerek yok.
- Amerika'yı yeniden keşfetmene gerek yok.

No necesitas reinventar la rueda.

Daksil harika bir icat, yazının üstünü karalamaktan çok daha güzel duruyor.

El típex es un gran invento, queda mucho mejor que los tachones.

Coca-Cola, Fanta'yı 2. Dünya Savaşının ortasında Alman pazarı için icat etti.

La Coca-Cola inventó la Fanta, en plena II Guerra Mundial, para el mercado alemán.

İki uzay aracını kenetlemek ve çıkarmak için NASA'nın yeni pilotlama teknikleri icat etmesi ve bunları kusursuz bir şekilde

Para acoplar y desacoplar las dos naves espaciales, la NASA necesitaría inventar nuevas técnicas de pilotaje

Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

Frustrado con las lenguas europeas, que él consideraba "extremadamente aburridas", Cristóbal Colón inventó el "coloní", una lengua tan difícil que sólo él podía hablarla.