Translation of "Eşim" in Spanish

Eşim Polonyalı.

Mi mujer es polaca.

Eşim çok üzgün.

Mi esposa está muy molesta.

Eşim benden önce kalkmaz.

Mi esposa no se levanta antes que yo.

Ev hesaplarını eşim tutar.

Mi mujer lleva las cuentas de la casa.

Eşim Angola'dan. O, Angolalı.

Mi esposo es de Angola. Él es angoleño.

Eşim iyi bir adam.

Mi esposo es un buen hombre.

Eski eşim Cathy'e kaç defa

La cantidad de veces que le he dicho a Cathy, la que era mi mujer,

Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

Mi esposa tiene neumonitis.

Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.

Nunca testificaría en contra de mi mujer.

Mary'nin eşim olmadığına memnun oldum.

- Yo estoy contento de que Mary no sea mi esposa.
- Yo estoy contento, Mary no es mi esposa.

Eşim, biricik hayat arkadaşım Lucía Topolansky.

[Mujica] Mi mujer, la querida compañera Lucía Topolansky. [aumentan las vivas y aplausos]

- Karım bahçesini sever.
- Eşim bahçesini seviyor.

A mi esposa le gusta su jardín.

Eşim kendine çok fazla para harcıyor.

Mi mujer gasta demasiado dinero en sí misma.

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.

- Mi mujer Lidia es una mujer hermosa e inteligente.
- Mi mujer Lidia es una mujer inteligente y bonita.
- Mi mujer Lidia es una mujer guapa e inteligente.

Şu kadını görüyor musun? O benim eşim.

¿Ves a esa mujer? Ella es mi esposa.

O, benim kız kardeşim değil, o, benim eşim.

Ella no es mi hermana, es mi esposa.

- Eşim benden önce kalkmaz.
- Karım benden önce kalkmaz.

Mi esposa no se levanta antes que yo.

- Eşim elmalı tartı seviyor.
- Karım elmalı tartı sever.

- A mi mujer le gusta mucho la tarta de manzana.
- Mi mujer adora la tarta de manzana.
- A mi mujer le encanta la tarta de manzana.
- Mi esposa ama el pastel de manzana.

Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.

Quisiera comprar un regalo para mi esposa. Estaba pensando en un pañuelo.

Eşim her gün gıdalar satın almak için köy pazarına gider.

Mi esposa va cada día a comprar alimentos al mercado del pueblo.

Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.

Mi esposa gasta dinero como si yo fuera el hombre más rico en la ciudad.

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

Mi esposa quería adoptar un niño.

- Bu benim eşim Edita.
- Bu benim karım Edita.
- Bu, karım Edita.

Ésta es mi mujer, Edita.