Translation of "Davranışı" in Spanish

0.014 sec.

Examples of using "Davranışı" in a sentence and their spanish translations:

Onun davranışı kötüydü.

Él se portó mal.

Tom'un davranışı değişti.

El comportamiento de Tomás ha cambiado.

Onun davranışı dramatikti.

Su conducta era teatral.

Adamın davranışı çok garipti.

El comportamiento del hombre era muy extraño.

Onun davranışı övgüye değer.

Su comportamiento es admirable.

Şu hayvanların davranışı saçmadır.

El comportamiento de esos animales es absurdo.

Onun davranışı takdire değerdi.

Su conducta fue admirable.

Onun davranışı polisi kızdırdı.

Su comportamiento hizo enfadar al policía.

Onun davranışı bizi şaşırttı.

Nos sorprendimos de su comportamiento.

Bilgisayarımın davranışı beni şaşırtır.

Me extraña el comportamiento de mi ordenador.

Nerede kaldı Müslümanlığın güzel davranışı?

¿De dónde salió el hermoso comportamiento del Islam?

Ona davranışı için hesap soruldu.

Se le pidió que rindiera cuentas de su conducta.

Onun davranışı bugün çok gariptir.

Su comportamiento es muy extraño hoy.

Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.

Su comportamiento realmente me sorprendió.

Onun tuhaf davranışı şüphelenmemize neden oldu.

Su comportamiento raro provocó nuestras sospechas.

Bazen onun garip bir davranışı vardır.

A veces tiene un comportamiento muy raro.

Bu adamın davranışı gizemli ve şüphelidir.

El comportamiento de este hombre es misterioso y sospechoso.

Onun anormal davranışı hakkında ne karara varıyorsun?

¿Qué conclusión sacas de su comportamiento anormal?

Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.

Su apariencia y comportamiento me hacían avergonzar de él.

Bir genç kız için onun davranışı anormal.

Su comportamiento es anormal para una niña pequeña.

Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.

Su conducta decepcionó a muchos de sus amigos.

Tom oğlunun kaba davranışı için özür diledi.

Tom se disculpó por el comportamiento grosero de su hijo.

Onun davranışı genç bir kız için normal değil.

Su comportamiento no es normal para una jovencita.

- Davranışı saygıyı hak ediyor.
- Davranışınız saygıyı hak ediyor.

Su acción merece respeto.

- Onun kaba bir davranışı var.
- Onun hiç terbiyesi yoktur.

Ella no tiene modales.

Kıyafeti bir beyefendininki gibi ama konuşması ve davranışı bir palyaçonunki gibi.

Su vestimenta es la de un caballero, pero su forma de hablar y su comportamiento son los de un payaso.

- Onun kendini beğenmişliği kırıcı.
- Onun kendini beğenmiş davranışı kırıcıdır.
- Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.

Su comportamiento petulante es ofensivo.

Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.

El acto más instintivo de prácticamente todas las criaturas es el de proteger su descendencia y, con los humanos, esta respuesta persiste durante toda la vida.

Onun davranışı için herhangi bir mazeret olduğunu sanmıyorum. Aynı zamanda, onun söylemek zorunda olduğunu dinlememiz gerekiyor.

No creo que haya alguna excusa para su comportamiento. Al mismo tiempo, deberíamos escuchar lo que él tenga que decir.

Her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.

para entender cada pequeña marca, cada pequeño comportamiento, cada especie y lo que hacen, cómo interactúan.