Translation of "Ayrılıyor" in Spanish

Boston'dan ayrılıyor musun?

¿Dejas Boston?

Ve beynim vücudumdan ayrılıyor

y mi cerebro abandona mi cuerpo

Bakın, burada yol ayrılıyor.

Mira, una bifurcación.

Kartacalılar New Carthage'dan ayrılıyor.

Las cartagineses marchan hacia nuevo Cartago.

Yol burada ikiye ayrılıyor.

- Aquí el camino se divide en dos.
- El camino se bifurca aquí.

Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.

Tom saldrá de Kobe mañana por la mañana.

Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.

El embajador abandona Japón esta noche.

Ayrılıyor mu yoksa kalıyor mu?

¿Se va o se queda?

Zamanı geldi deyip babasına rest çekip şirketten ayrılıyor

diciendo que es hora de descansar a su padre y dejar la compañía

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

Las imágenes térmicas revelan una estrategia notable. La leona se separa de su grupo alborotador.