Translation of "Atmak" in Spanish

Temel atmak yok,

No hay cimientos.

Geri adım atmak zorundaydım.

Tuve que renunciar.

Kendimi tehlikeye atmak istemiyorum.

No quiero tentar al destino.

Yüzüne yumruk atmak istiyorum.

Quiero darte un puñetazo en la cara.

Hayatımı riske atmak istemem.

Yo no quiero arriesgar mi vida.

Broşüre hızla göz atmak.

Eché un vistazo al folleto.

Bir ekmek dilimi atmak istiyorum

y realmente quiero dejar caer la tostada de la mesa,

Tom'un kafasına yumruk atmak istiyorum.

Me gustaría golpear a Tom en la cabeza.

İçine bir göz atmak istiyorum.

Quiero echar un vistazo adentro.

Etrafa bir göz atmak istiyorum.

Me gustaría echar un vistazo.

Hava atmak için benimle İngilizce konuştu.

Ella me habló en inglés solamente por presumir.

Tom'un bir göz atmak istediğini düşündüm.

Pensé que Tom querría echar un vistazo.

Pencereden dışarı bir şeyler atmak yasaktır.

Se prohíbe arrojar objetos por la ventanilla.

İlk adımı atmak için istekli olmalıyız.

Tenemos que estar dispuestos a tomar el primer paso.

Sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi

solo hacer lo básico bien, no fue una tarea fácil,

Onun yüzüne tokat atmak yerine, ona tükürdü ve aşağılayarak uzaklaştı.

En lugar de abofetearle, le escupió en la cara y se marchó desdeñosamente.

O kadar kızgınım ki çığlık atmak ve her şeyi kırmak istiyorum!

¡Estoy tan enfadado que quiero gritar y romper todo!

Tom gelecekte ona ihtiyacı olabileceğini düşündüğünden dolayı bir şey atmak istemedi.

Tom no botó nada porque piensa que lo va a necesitar más adelante.

Şimdi bu saati kurtaracak hiçbir şey yok, onu atmak daha iyi.

Ese reloj no sirve para nada, es mejor tirarlo a la basura.

Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı.

Tom trató de vender su viejo reproductor de vídeo en lugar de tirarlo a la basura, pero nadie lo compró, por lo que terminó tirándolo a la basura.

- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.

Tenemos que tomar medidas para prevenir la contaminación atmosférica.