Translation of "İslam" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "İslam" in a sentence and their spanish translations:

İslam güzeldir.

El islam es hermoso.

İslam öncesi Araplar göçebeydiler.

Los árabes pre-islámicos eran nómadas.

Portekiz bir İslam ülkesi değildir.

Portugal no es un país islámico.

Hıristiyanlık ve İslam, iki farklı dindir.

El Cristianismo y el Islam son dos religiones diferentes.

İslam yedinci asırda Arap Yarımadasında doğdu.

El Islam surgió en la Península Arábiga en el siglo VII.

Aynı zamanda "Bence İslam bizden nefret ediyor." demişti.

También dijo, y cito, "Creo que el Islam nos odia".

İslam Çin'e ilk olarak 7nci yüzyılın ortalarında ulaştı.

El islam llegó por primera vez a China más o menos a mitad del siglo VII.

Türkiye, Avrupa'nın İslam alemine açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turquía sigue siendo el puente entre Europa y el mundo musulmán.

İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.

Las tres grandes religiones monoteístas son el cristianismo, el islam y el judaísmo.

- Sami, İslam okumaya başladı.
- Sami İslami eğitim almaya başladı.

Sami empezó a estudiar el Islam.

İran İslam Devrimi, Suudi rejiminde büyük bir tedirginliğe neden oldu.

La revolución iraní aterrorizó al gobierno de Arabia Saudita.

Tek tanrılı dinlerin en önemli üçü İslam, Yahudilik ve Hristiyanlıktır.

Las tres religiones monoteístas más importantes son el islam, el judaísmo y el cristianismo.

Bağdatın düşüşünden bir yıl sonra bile İslam dünyasında bunun şoku hissediliyordu.

Un año después, mientras las réplicas de la caída de Bagdad aun se sentían a través del

Kitbuqa ya düşmanın yaklaştığı haberi geldiği gibi oda İslam ordusuyla buluşmaya gitti.

Una vez que le llego la noticia a Kitbuqa del enemigo que se aproximaba, el marchó para encontrarse con el ejército islámico.

"EY,ISLAM!!!" diye 3 kere bağırdı ve adamlarıyla birlikte düşman hattına saldırdı.

“Oh, Islam!!!” gritó el tres veces y cargó contra la línea enemiga con su séquito personal.

Humeyni'ye göre ise ancak İran gibi halk desteğine sahip bir ülke, İslam dünyasının gerçek temcilcisi olabilirdi.

Pero Jomeini reclamó su revolución popular convirtió a Irán en el estado musulmán legítimo.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.

La relación entre el Islam y Occidente incluye siglos de coexistencia y cooperación, pero también conflictos y guerras religiosas.