Translation of "Çin'e" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Çin'e" in a sentence and their spanish translations:

- Çin'e hoş geldiniz!
- Çin'e hoş geldin!

¡Bienvenido a China!

Babam Çin'e gitti.

- Mi padre se ha ido a China.
- Mi padre fue a China.

Japonya, Çin'e yakındır.

Japón está cerca de China.

Babam Çin'e gidiyor.

Mi padre va a China.

Çin'e ne zaman vardın?

¿Cuándo llegaste a China?

- Çine vardım.
- Çin'e ulaştım.

Llegué a China.

Çin'e iki yıl önce gittim.

Hace dos años fui a China.

Çin'e son gittiğimde Şangay'ı gezdim.

La última vez que fui a China visité Shanghái.

Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.

Este estilo culinario es particular de China.

- Çin'e son gittiğimde Şangay'ı ziyaret etmiştim.
- Çin'e son kez gittiğimde, Şangay'ı ziyaret ettim.
- Çin'e son gittiğimde, Şangay'ı ziyaret ettim.

La última vez que fui a China visité Shanghái.

Brazilya'dan Çin'e hızlı ve verimli ulaşım;

transporte eficiente desde Brasil hasta China;

Ben iki yıl önce Çin'e gittim.

Fui a China hace dos años.

Yarın Çin'e gitmek için yola çıkıyor.

Él se va a China mañana.

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

Hasta que fui a China nunca había visto un panda.

İlki 1,4 milyar insanın Çin'e "Evim" demesi.

La primera son los 1400 millones de personas que llaman hogar a China.

Eğer bir vizen varsa sadece Çin'e gelebilirsin.

- Solo puedes venir a China si tienes un visado.
- Solo puedes venir a China si tienes una visa.

İslam Çin'e ilk olarak 7nci yüzyılın ortalarında ulaştı.

El islam llegó por primera vez a China más o menos a mitad del siglo VII.

ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.

La principal exportación de los Estados Unidos a China fue soya.

Okinawa'nın Çin'e Honshu'dan daha yakın olduğunun farkında mısın?

¿Estás consciente de que Okinawa está más cerca de China que a Honshu?

İddia edildiğine göre, bir zamanlar babası Çin'e ihanet etti.

Supuestamente, su padre traicionó a China una vez.

Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.

Animales en peligro de extinción como tigres, rinocerontes y pangolines fueron traficados a China.

Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...

Significa que estos tipos han hecho algo mal. Echemos un vistazo a los países que lo hacen bien. A China, a Corea del Sur ...