Translation of "Söylenildiği" in Russian

Sana söylenildiği gibi yapmalısın.

Ты должен делать так, как тебе сказали.

Sana söylenildiği gibi yap.

- Делай как говорят.
- Делайте как говорят.

Tom söylenildiği gibi yapar.

Том делает, как ему говорят.

Tom söylenildiği gibi yaptı.

Том сделал, как ему сказали.

John söylenildiği gibi evde kaldı.

- Джон остался дома, как ему и сказали.
- Джон остался дома, как ему и велели.

Sadece sana söylenildiği gibi yapmalısın.

Тебе просто нужно сделать то, что тебе сказали.

Onu sana söylenildiği gibi yap.

- Делай, как тебе сказали.
- Делайте, как вам сказали.

Sana yapılması söylenildiği gibi yap.

Делай, как тебе говорят.

Keşke sana söylenildiği gibi yapsan.

Я бы хотел, чтобы ты сделал то, что тебе говорят.

Neden sadece sana söylenildiği gibi yapmıyorsun?

- Почему ты просто не делаешь, что тебе говорят?
- Почему ты просто не делаешь, как тебе говорят?
- Почему ты просто не делаешь, что велено?
- Почему ты просто не делаешь, как сказано?

Sana söylenildiği gibi yaptığından emin ol.

Убедитесь, что ты делаешь то, что тебе сказали.

Sadece sana söylenildiği gibi yapmak zorundasın.

Тебе нужно только делать то, что тебе сказали.

Bu, tarihi savaşın yer aldığı söylenildiği yer.

Здесь, как говорят, происходило историческое сражение.

Tom tam olarak kendine söylenildiği gibi yaptı.

Том сделал именно то, что ему сказали.

Kapa çeneni ve sana söylenildiği gibi yap.

Заткнись и делай, как тебе сказали.

Tom ve Mary onlara söylenildiği gibi yapar.

Том и Мэри делают то, что им говорят.

Bilimin amacı, çoğunlukla söylenildiği gibi, anlamak değil, öngörmektir.

Цель науки, как часто говорилось, не в том, чтобы понимать, а в том, чтобы предвидеть.

Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.

Перестань жаловаться и делай то, что тебе говорят.

Bana yapmamam söylenildiği için bana söylenilen her şeyi sana söyleyemem.

Я не могу сказать тебе всего, что мне сказали, потому что мне сказали не говорить.

- Tom bunu kendine söylenildiği gibi yaptı.
- Tom bunu kendine söylendiği gibi yaptı.

Том сделал это, так как ему велели сделать это.