Translation of "Tanımadığını" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Tanımadığını" in a sentence and their portuguese translations:

Tom'u tanımadığını düşündüm.

- Eu pensei que você não conhecesse o Tom.
- Eu achei que você não conhecesse o Tom.

Tom'u tanımadığını biliyorum.

Eu sei que você não conhece Tom.

Tom Mary'yi tanımadığını söyledi.

Tom disse que não conhecia Maria.

Tom'a Mary'yi tanıyıp tanımadığını sordum.

Perguntei a Tom se ele conhecia Mary.

Tom Boston'da kimseyi tanımadığını söyledi.

Tom disse que não conhece ninguém em Boston.

O, ona onu tanıyıp tanımadığını sordu.

Ele pediu a ela se ela o conhecia.

Tom Mary'yi tanımadığını söylediğinde yalan söylüyordu.

Tom estava mentindo quando disse que não conhecia Maria.

Dün Tom bana Mary'yi tanımadığını söyledi.

Ontem Tom me disse que não conhecia Mary.

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.

- Tom perguntou a Mary se ela conhecia o John.
- O Tom perguntou à Mary se ela conhecia o John.

Tom John'u tanımadığını söylediğinde Mary'ye yalan söyledi.

Tom mentiu para a Mary quando ele disse que não conhecia o John.

O, adamı tanımadığını söyledi, bu bir yalandı.

Ele disse que não conhecia o homem, o que era uma mentira.