Translation of "çalışacağım" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "çalışacağım" in a sentence and their spanish translations:

- Ben çalışacağım.
- Çalışacağım.

Voy a trabajar.

Çalışacağım.

Voy a estudiar.

- Tom ile çalışacağım.
- Tom'la çalışacağım.

Voy a trabajar con Tom.

Uyuklamamaya çalışacağım.

Intentaré no quedarme dormido.

Fransızca çalışacağım.

Voy a estudiar francés.

Burada çalışacağım.

Voy a trabajar aquí.

Yaşadığım kadar çalışacağım.

Trabajaré en tanto viva.

Yarın çok çalışacağım.

Mañana estudiaré mucho.

Onu ezberlemeye çalışacağım.

Intentaré memorizarlo.

Tom'a ulaşmaya çalışacağım.

Intentaré ponerme en contacto con Tom.

Ben senin raporunu çalışacağım.

Estudiaré tu informe.

Bahar tatili boyunca çalışacağım.

Voy a trabajar en las vacaciones de primavera.

Gelecek yıl Osaka'da çalışacağım.

El próximo año voy a trabajar en Osaka.

Tom'la temas kurmaya çalışacağım.

Intentaré ponerme en contacto con Tom.

Yarın, ben kütüphanede çalışacağım.

- Mañana iré a estudiar a la biblioteca.
- Mañana estudiaré en la biblioteca.

Elimden geleni yapmaya çalışacağım.

Intentaré hacerlo lo mejor que pueda.

Bir şey dökmemeye çalışacağım.

Trataré de no derramar nada.

Onların dikkatlerini dağıtmaya çalışacağım.

Intentaré distraerlos.

Her şeyi unutmaya çalışacağım.

Intentaré olvidarlo todo.

Gelecek yıl Boston'da çalışacağım.

Voy a trabajar en Boston el próximo año.

Yarın erken kalkmaya çalışacağım.

- Mañana intentaré levantarme pronto.
- Mañana intentaré levantarme temprano.

Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.

Trataré de cumplir tus deseos.

Elimden geldiğince onu açıklamaya çalışacağım.

Voy a intentar explicarlo de la mejor manera que pueda.

Bu öğleden sonra İngilizce çalışacağım.

Esta tarde voy a estudiar inglés.

Bundan sonra daha çok çalışacağım.

De ahora en adelante estudiaré más.

Ay sonunda elimdekilerle ödemeye çalışacağım.

Trataré de pagar lo que debo de aquí a final de mes.

Tatil sezonunda eve gitmeye çalışacağım.

Trataré de ir a casa durante la temporada de vacaciones.

Babam ile beraber inşaatta çalışacağım.

Voy a trabajar en la construcción con mi padre.

Kovalama seçeneğine döneceğiz. Yolunu kesmeye çalışacağım.

Mejor la opción "Perseguir". Intento acorralarla allí.

Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.

Y lo que estoy buscando es un escorpión.

Sağı solu yıkmadan buradan çıkmaya çalışacağım.

Trataré de salir de aquí sin botar nada.

Tek bir bavulla yolculuk etmeye çalışacağım.

- Intento viajar con una sola maleta.
- Trato de viajar con una sola maleta.

O fark etmeden topu almaya çalışacağım.

Intentaré tomar la pelota sin que lo note él.

2.30'a kadar orada olmaya çalışacağım.

Procuraré estar allí para las dos y media.

Ben senin tavsiyeni takip etmeye çalışacağım.

Intentaré seguir tu consejo.

İyi bir bronzluk elde etmeye çalışacağım.

Voy a intentar coger un buen bronceado.

Onu yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım.

Intentaré encontrar alguna forma de hacer eso.

Bu sınırlı alan üstündeki odağınızı dağıtmaya çalışacağım.

fracturaré su atención en esta área estrecha.

Bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.

Hoy también lo haré lo mejor que pueda.

"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."

"¿Vas a estudiar después de cenar?" "Sí."

Bir kez daha deneyeceğim, bir kere daha kovalamaya çalışacağım.

Haré otro intento. Trataremos de llegar una vez más.

O kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum ama bulmaya çalışacağım.

No se qué significa esa palabra, pero trataré de averiguarlo.

Kızını kardeşim gibi seviyorum ve onun üzülmesini engellemeye çalışacağım.

Quiero a esa chica como si fuera mi hermana y haré lo posible para evitar entristecerla.

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

Puedo intentar trepar la cuerda o intentar escalar por las rocas que hay en la entrada de la cueva.

Hmm, bence bir şey oldu. Bir saniye bekle, onu anlamaya çalışacağım.

Hmm, creo que pasó algo. Espérame un segundo, trataré de averiguarlo.

Bana bu kadar iyi ödemeye devam ettiğiniz sürece sizin için çalışacağım.

Trabajaré para ti mientras me sigas pagando así de bien.