Translation of "Sessizliği" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Sessizliği" in a sentence and their portuguese translations:

Sessizliği boz.

Quebre o silêncio.

Başkan sessizliği emretti.

O presidente pediu silêncio.

Onlar sessizliği bozdu.

Eles quebraram o silêncio.

Ben sessizliği sevmiyorum.

Eu não gosto do silêncio.

Sessizliği beni şaşırttı.

- O silêncio dele me surpreendeu.
- O seu silêncio surpreendeu-me.

Ben sessizliği bozdum.

Eu quebrei o silêncio.

Onların sessizliği beni sinirlendiriyor.

O seu silêncio me deixa nervosa.

Onun sessizliği beni sinirlendiriyor.

O seu silêncio me deixa nervosa.

Onun sessizliği beni şaşırttı.

O seu silêncio surpreendeu-me.

Gürültülü makine sessizliği bozuyor.

A máquina barulhenta pertuba o silêncio.

Tom'un sessizliği Mary'yi kızdırdı.

O silêncio do Tom fez a Mary ficar furiosa.

Ressam resimlerini tuvalin üzerine yapar, müzisyenlerse sessizliğin üzerine. Biz müziği sunarız, siz ise sessizliği.

Um pintor pinta seus quadros sobre tela. Mas os músicos pintam os seus sobre o silêncio. Nós fornecemos a música, e vocês fornecem o silêncio.

Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.

A morte deve ser muito bela. Jazer na terra macia e morena, com a relva ondulando acima de nossa cabeça, e escutar o silêncio. Não ter nem ontem nem amanhã. Esquecer o tempo, perdoar a vida, estar em paz.