Translation of "Saatin" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Saatin" in a sentence and their portuguese translations:

Saatin nerede?

Onde está o seu relógio?

Saatin çalışıyor mu?

Seu relógio está funcionando?

Bir saatin var.

- Você tem uma hora.
- Vocês têm uma hora.

- Saatin üç dakika geri.
- Saatin 3 dakika geri kalmış.

Seu relógio está três minutos atrasado.

Senin bir saatin var.

Você tem uma hora.

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum.

Eu não sei que horas são.

Kaç tane saatin vardı?

Quantos relógios você tinha?

Bu saatin fiyatı nedir?

Qual é o preço deste relógio?

Saatin farkında mısın, Aşkım?

Você está ciente da hora, querida?

Saatin kaç olduğunu biliyor musun?

Você sabe que horas são?

Yatma zamanına üç saatin var.

Você tem três horas até a hora de ir dormir.

Tom saatin kaç olduğunu bilmiyor.

Tom não sabe que horas são.

- Saatin kaçı gösteriyor?
- Saatiniz kaçı gösteriyor?

Que horas são no seu relógio?

Bir dakika bir saatin altmışta biridir.

O minuto é a sexagésima parte da hora.

- Bir saatin var.
- Bir saatiniz var.

- Você tem uma hora.
- Vocês têm uma hora.

Affedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?

Com licença, sabe que horas são?

Bana saatin kaç olduğunu söylemeyecek misin?

Queres dizer-me que horas são?

Saatin akrep ve yelkovanı altından yapılmış.

Os ponteiros do relógio são de ouro.

Bir maratonu 2 saatin altında koşan ilk insan.

O primeiro homem a correr uma maratona em menos de duas horas.

Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü.

Tom achou feio o relógio que Maria lhe deu.

- Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Saatin nasıl geçtiğini hiç anlamamışım.

- Eu perdi a noção do tempo.
- Perdi a noção do tempo.

Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.

Considerando a hora que era, o supermercado até que estava vazio.

Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.

Tom ficou sozinho sob um grande relógio na estação de trêm deserta.

- Bu saat buradakilerden birine mi ait?
- Bu saatin sahibi burada mı?

Este relógio pertence a alguém aqui?

- Korkarım ki saatin 2 dakika geri.
- Korkarım ki kol saatiniz iki dakika geri.

Acho que teu relógio está dois minutos atrasado.

Testere pullu engereğin etkisi çok çabuk görüldüğü için bir saatin altında öldürebilecek bir zehir.

Com esta víbora, porque o efeito no sangue é tão rápido, é daqueles venenos que pode matar em menos duma hora.