Translation of "Aşkım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Aşkım" in a sentence and their english translations:

Evet, aşkım.

Yes, my love.

Hayır, aşkım.

No, my love.

Günaydın, aşkım.

- Good morning, my love.
- Good morning, honey.

Mary, aşkım!

Mary, my love!

Aşkım! Neden ağlıyorsun?

Why are you crying, my love?

İyi geceler, aşkım!

Good night, sweetheart.

Özür dilerim, aşkım.

I'm sorry, my love.

Neyin var, aşkım?

What's the matter, love?

Beni büyüledin, aşkım.

You captivated me, dear.

Aşkım, beni öldüreceksin

- Love, you're gonna kill me.
- Love, you're going to kill me.

- Sevgilim, beni affet.
- Aşkım, beni affet.
- Beni affet, aşkım.

Forgive me, my love.

O benim ilk aşkım.

- She's my first love.
- She is my first love.

Aşkım, yemeği pişirmeyi bitirdim.

My love, I've finished cooking the food.

Aşkım hakkında konuşmak istiyorum.

I want to speak about my love.

Evimize hoş geldin, aşkım!

Welcome home, my love!

Bu benim ilk aşkım.

This is my first love.

Saatin farkında mısın, Aşkım?

Are you aware of the time, Love?

Tom benim gerçek aşkım.

Tom is my one and only.

Aşkım için çiçekler almak zorundayım.

I have to buy flowers for my love.

Benim Mary'ye bir aşkım yok.

I don't have a crush on Mary.

Aşkım hiçbir şeye mal olmaz.

My love doesn't cost anything.

Aşkım kıpkırmızı bir gül gibidir.

My love is like a red, red rose.

Tom'a büyük bir aşkım var.

I have a huge crush on Tom.

Sami benim aşkım. O benim her şeyimdir.

Sami is my love. He's my everything.

Aşkım bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.

My lover works at a language school and loves it very much.

Müzik benim ilk aşkımdı ve son aşkım olarak kalacak!

Music was my first love and it will be my last!

- Sana olan sevgim gittikçe artıyor.
- Sana olan aşkım gittikçe şiddetleniyor.

I love you more and more.

Bana sadece bir kez söyle benim tek aşkım, oh sadece bir kere söyle: Seni seviyorum!

Tell me only once, my only love, oh tell me only once: I love you!

Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.

My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.