Translation of "Miktar" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Miktar" in a sentence and their portuguese translations:

İşte bir miktar su.

- Aqui tem um pouco de água.
- Aqui há um pouco de água.

Bir miktar para kabul edilecektir.

Qualquer quantia será bem-vinda.

Elektrik faturasında ödenecek miktar düşüktü.

A conta de luz veio baixa.

Onun söylediklerinde bir miktar doğruluk var.

Há um pouco de verdade no que ele está dizendo.

Onun bankada bir miktar parası var.

Ele tem algum dinheiro no banco.

Satranç oynama bir miktar yetenek gerektirir.

Jogar xadrez requer uma certa habilidade.

- Miktar değil, kalite.
- Nicelik değil, nitelik.

Qualidade, não quantidade.

Ve böylece... ...bir miktar panzehir elde edebiliriz.

recuperando parte do antídoto.

Onun kendine ait bir miktar parası var.

Ela tem algum dinheiro próprio.

Gezim için bankadan bir miktar para çektim.

Retirei dinheiro do banco para a minha viagem.

Küçük bir miktar para biriktirdi ve Hindistan'a gitti

Ele economizou uma pequena quantia de dinheiro e foi para a Índia

- Biraz kağıda ihtiyacım var.
- Bir miktar kağıt istiyorum.

Eu quero papel.

Hem miktar hem de kalite birçok durumlarda önemlidirler.

Ambos quantidade e qualidade são importantes na maioria dos casos.

Ken bir miktar yumurta satın almak için süpermarkete gitti.

Ken foi ao supermercado para comprar ovos.

Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.

Tom foi à loja de ferramentas comprar outro martelo e alguns pregos.

- Tom kazara bir miktar fare zehiri yuttu.
- Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Tom ingeriu acidentalmente veneno de rato.