Translation of "Keman" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Keman" in a sentence and their portuguese translations:

Keman çalarım.

Eu toco violino.

Tom keman çaldı.

- O Tom tocava violino.
- Tom tocava violino.

Ben keman çalarım.

Eu toco violino.

Tom keman çalıyor.

Tom está tocando violino.

Keman çalabilir misin?

Você sabe tocar violino?

Keman çalan adam kim?

Quem é o homem tocando violino?

Tom şimdi keman çalıyor.

Tom está tocando violino agora.

Yayım yoksa keman çalamam.

Sem um arco não posso tocar o violino.

Tom bir keman öğretmeni.

Tom é professor de violino.

O, şimdi keman çalışıyor.

Ela está praticando com o violino agora.

Tom'dan keman çalmasını istedik.

Pedimos ao Tom para tocar o violão/guitarra.

Aynştayn keman çalmayı seviyordu.

Einstein gostava de tocar violino.

Einstein keman çalmayı severdi.

- Einstein amava tocar violino.
- Einstein adorava tocar violino.

Keman çalmayı nasıl öğrendin?

Como você aprendeu a tocar violino?

Einstein, keman çalmayı severdi.

Einstein gostava de tocar violino.

Bu arada, keman çalar mısın?

A propósito, você toca violino?

Tom keman çalmada çok iyi.

Tom toca violino muito bem.

O her gün keman çalışır.

Ela pratica o violino todos os dias.

O, çok iyi keman çalar.

Ela toca violino muito bem.

Tom çok iyi keman çalar.

Tom toca violino muito bem.

Tom'un keman çaldığından emin misin?

Tem certeza de que Tom toca violino?

Tom Mary'nin keman çalmasını istedi.

Tom queria que Mary tocasse violino.

Oğlumun keman çaldığını duydun mu?

Você ouviu o meu filho tocar violino?

Keman, piyano ve arp müzik enstrümanlarıdır.

O violino, o piano e a harpa são instrumentos de música.

Bu bir keman değil. O bir viyola.

Isto não é um violino; é uma viola.

O keman çalmayı şarkı söylemeye tercih etti.

Ele preferiu o violino ao canto.

Onun keman sigortası yıllık 200 dolara mal oluyor.

O seguro do violino dele custa duzentos dólares por ano.

Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

- Nó próximo mês completa cinco anos desde que ele começou a tocar violino.
- No mês que vem vai fazer cinco anos que ele começou a tocar violino.

Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.

Ken pode tocar violino, sem mencionar o violão.

Kocaların çoğunluğu bana keman çalmaya çalışan bir orangutanı hatırlatır.

A maioria dos maridos me lembra um orangotango tentando tocar violino.

Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.

Qual é a diferença entre um violino e um piano? Um piano queima por mais tempo.