Translation of "Gözlerini" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Gözlerini" in a sentence and their portuguese translations:

- Gözlerini kapatma.
- Gözlerini kapama.

Não feche os olhos.

- Gözlerini severim.
- Senin gözlerini seviyorum.

- Amo teus olhos.
- Amo seus olhos.

Gözlerini ovuşturdu.

Ela esfregou os olhos.

Gözlerini düşürme.

- Não abaixe os olhos.
- Não abaixa os olhos.

Gözlerini kapattılar.

Eles fecharam os olhos.

Gözlerini kapadı.

Ele fechou os olhos.

Gözlerini kapatma.

- Não feche os olhos.
- Não fechem os olhos.

Gözlerini kapat.

- Feche os olhos.
- Fecha os olhos.
- Fechem os olhos.

Gözlerini unutamam.

Não consigo esquecer os teus olhos.

Gözlerini aç.

- Abram os olhos.
- Abra os olhos.
- Abre os olhos.
- Abre os teus olhos.

Gözlerini açtı.

Ela abriu os olhos.

Gözlerini aç lütfen.

- Abra seus olhos, por favor.
- Abram seus olhos, por favor.

Onun gözlerini seviyorum.

- Eu amo os olhos dela.
- Eu adoro os olhos dela.

Şimdi gözlerini açabilirsin.

Pode abrir os olhos agora.

Gözlerini kapatıp uyu!

Feche os olhos e durma.

Gözlerini açık tut.

- Mantenha seus olhos abertos.
- Fique com os olhos abertos.
- Continue com os olhos abertos.

Tom gözlerini ovuşturdu.

Tom esfregou os olhos.

Tom gözlerini kuruladı.

Tom secou seus olhos.

Gözlerini bana dikti.

Ele fixou os olhos em mim.

Mary gözlerini kapattı.

Mary fechou os seus olhos.

Tom gözlerini kapattı.

- Tom cobriu os olhos.
- Tom protegeu os olhos.

Gözlerini kapat, Tom.

Feche os olhos, Tom.

Gözlerini aç, Tom.

Abra seus olhos, Tom.

O, gözlerini kapattı.

Ela fechou os olhos.

Tom gözlerini kırptı.

Tom piscou.

Şimdi, gözlerini aç.

- Agora, abra os olhos.
- Agora, abram os olhos.

Gözlerini kapatmanı istiyorum.

Eu quero que você feche os olhos.

Gözlerini kapa lütfen.

- Feche seus olhos, por favor.
- Fechem os olhos, por favor.

Tom gözlerini açtı.

Tom abriu os olhos.

Güzel gözlerini kapat.

Feche seus belos olhos.

O, gözlerini ondan alamıyor.

- Ele não consegue tirar os olhos dela.
- Ele não pode parar de olhara para ela.

Üç dakika gözlerini kapat.

Feche os olhos por três minutos.

Gözlerini kapa ve uyu.

Feche seus olhos e durma.

- Gözlerini açtı.
- Gözünü açtı.

Ela abriu os olhos.

Tom gözlerini sıkıca kapattı.

Tom fechou bem os olhos.

Tom gözlerini kapalı tuttu.

- Tom ficou com os olhos fechados.
- Tom manteve os olhos fechados.

Mary gözlerini önlüğüyle sildi.

Maria limpou os olhos com seu avental.

Gözlerini açık tutmaya çalış.

Tente manter os seus olhos abertos.

O, gözlerini ondan alamadı.

Ele não conseguia tirar os olhos dela.

Lütfen gözlerini açar mısın?

Pode abrir os olhos, por favor?

Gözlerini yavaşça karanlığa alıştırdı.

Os olhos dele, gradualmente, foram-se acostumando à escuridão.

Kapat gözlerini! Tom çıplak dolaşıyor.

Feche os olhos! Tom está andando por aí pelado.

Ağzını aç ve gözlerini kapat.

Abra a boca e feche os olhos.

Tom gözlerini ardına kadar açtı.

Tom abriu bem os olhos.

Tom kısa süre gözlerini kapattı.

Tom fechou seus olhos rapidamente.

Tom gözlerini Mary'den uzak tutamadı.

Tom não conseguia tirar os olhos da Mary.

Gözlerini kapat ve hatırlamaya çalış.

Feche os olhos e tente se lembrar.

- Koyu gözleri severim.
- Koyu gözlerini seviyorum.

Eu gosto dos olhos escuros dela.

Tom gözlerini kapattı ve uyumaya gitti.

Tom fechou os olhos e dormiu.

Tom gözlerini açtı ve etrafa baktı.

Tom abriu os olhos e olhou ao redor.

Tom arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı.

Tom recostou-se e fechou os olhos.

- Gözlerinizi kapalı tutun.
- Gözlerini kapalı tut.

- Fique de olhos fechados.
- Fiquem de olhos fechados.

O, gözlerini açtı ve bana baktı.

Ele abriu os olhos e me viu.

Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.

Uma caçadora agressiva, com os olhos fixos no prémio.

Gözlerini kapa ve bana ne duyduğunu söyle.

Feche os seus olhos e diga-me o que ouve.

"Seni seviyorum," diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.

"Eu te amo", murmurou ela fechando os olhos.

O gözlerini açtığında onun gördüğü ilk kişi bendim.

Quando ela abriu os olhos, eu fui a primeira pessoa que ela viu.

Tom derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı.

Tom respirou fundo e fechou os olhos.

- Müzik dinlerken gözlerini kapat.
- Müzik dinlerken gözlerinizi kapatın.

Feche seus olhos quando você ouvir a música.

Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.

Não tem visão apurada, mas usa o olfato para se orientar no escuro.

Vinci kasabasında noterin gayrimeşru çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı

Ele abriu os olhos para o mundo como o filho ilegítimo do notário na cidade de Vinci

- Kan ve şiddetten etkileniyorlar.
- Gözlerini kan ve şiddet bürümüş.

Eles são fascinados por sangue e violência.

Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.

Júlia limpa os olhos e o nariz, pega a rosa, e sai do quarto.

O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.

Ela é tão pudica que põe uma venda nos olhos ao tomar banho.

Bu büyük usta 1519'da 67 yaşında gözlerini hayata yumdu artık

Este grande mestre morreu aos 67 anos em 1519