Translation of "Dinlemeyi" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Dinlemeyi" in a sentence and their portuguese translations:

Radyo dinlemeyi durdurdum.

- Eu parei de ouvir rádio.
- Parei de ouvir rádio.

Konuşmanı dinlemeyi severim.

Adoro ouvir você falar.

Müzik dinlemeyi severim.

Gosto de escutar música.

O, müzik dinlemeyi sever.

Ela gosta de escutar música.

Albümü dinlemeyi neredeyse bitirdim.

Já ouvi o álbum quase todo.

Konuştuğunuzda sizi dinlemeyi severim.

- Eu gosto de ouvi-lo falar.
- Eu gosto de ouvi-la falar.
- Eu gosto de te ouvir falar.

Klasik müzik dinlemeyi seviyorum.

Eu adoro ouvir música clássica.

Tom radyo dinlemeyi sever.

Tom gosta de ouvir rádio.

- Tom ders çalışırken müzik dinlemeyi sever.
- Tom çalışırken müzik dinlemeyi sever.

Tom gosta de escutar música enquanto estuda.

Klasik müzik dinlemeyi çok severim.

Eu gosto muito de ouvir música clássica.

Tom klasik müzik dinlemeyi sever.

Toma adora escutar música clássica.

Bu berbat müziği dinlemeyi kes.

Pare de escutar essa porcaria de música.

Onlar klasik müzik dinlemeyi seviyor.

Elas adoram escutar música clássica.

Ne tür müzik dinlemeyi seversin?

Que tipo de música você gosta de ouvir?

Benim çocuklarım rock müzik dinlemeyi severler.

Meus filhos adoram escutar rock.

Tom okumayı ve müzik dinlemeyi sever.

Tom gosta de ler e escutar música.

Tom araba sürerken radyo dinlemeyi seviyor.

Tom gosta de ouvir rádio enquanto dirige.

Tom'un sincabı rock müzik dinlemeyi sever.

O esquilo de Tom gosta de ouvir rock.

Heveslice, kabilenin en ünlü avcısını dinlemeyi beklemektedirler.

Estão ansiosas para ouvir o caçador mais famoso da tribo.

Kışın evde ateşin yakınında kalmayı ve rüzgar sesini dinlemeyi severim.

No inverno, eu queria ficar em casa, perto da lareira, escutando o vento soprar.

- Tom podcast dinlemekten hoşlanıyor.
- Tom internete kopyalanan yayınları dinlemeyi sever.

Tom gosta de ouvir podcasts.

Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.

Em seu tempo livre, Tom adora jogar futebol, sair com os amigos e ouvir música.

Tom en çok Amerikan İngilizcesi dinlemeyi seviyor fakat ayrıca İrlanda İngilizcesinin sesini de seviyor.

O Tom gosta mais de ouvir inglês americano, mas também gosta do som do inglês irlandês.