Translation of "Bölgedeki" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Bölgedeki" in a sentence and their portuguese translations:

Bölgedeki insanlara bulaşıp hasta edip

infectar pessoas na área e deixá-las doentes

Tom bölgedeki bütün çocukları tanıyordu.

Tom conhecia todas as crianças do bairro.

Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.

A alta pluviosidade anual desta região deixa tudo húmido.

Polis bölgedeki her ev sahibi ile görüştü.

A polícia interrogou, de um por um, todos os proprietários de residência do bairro.

Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan

Sabendo que suas tropas lutariam para viver fora da terra nesta região empobrecida,