Translation of "Çocuklarının" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Çocuklarının" in a sentence and their portuguese translations:

Tom çocuklarının velayetini kaybetti.

Tom perdeu a guarda dos filhos.

Çocuklarının mutluluğu ve hayatından çok

Estavam a enfrentar muitos problemas com as famílias e as comunidades

Anne babalar, çocuklarının etkinliklerini izlemelidirler.

Os pais deveriam monitorar as atividades de seus filhos.

Onların çocuklarının tümü Malezya'da doğmuş.

Todos os filhos deles nasceram na Malásia.

Tom çocuklarının Fransızca öğrenmesini istiyordu.

- O Tom queria que os seus filhos aprendessem francês.
- O Tom queria que os filhos aprendessem francês.

O, çocuklarının tüm isteklerini yapar.

Ela realiza todo pedido de seus filhos.

Çocuklarının nerede olduğunu biliyor musun?

Sabe onde seus filhos estão?

Tom çocuklarının Fransızca öğrenmesini istiyor.

- Tom quer que os filhos aprendam francês.
- Tom quer que os filhos aprendam Francês.

Senin çocuklarının görüntüleri bir yerde paylaşılacakmış!

As imagens de seus filhos serão compartilhadas em um só lugar!

O, onunla çocuklarının eğitimi hakkında tartıştı.

Ela discutiu com ele sobre a educação dos seus filhos.

Fadıl'ın çocuklarının bir anneye ihtiyacı vardı.

Os filhos de Fadil precisavam de uma mãe.

Fadıl, çocuklarının Arapça konuşmayı öğrenmesini istiyor.

Fadil quer que os filhos aprendam a falar árabe.

Hiç Tom'un çocuklarının resimlerine sahip misin?

Você tem alguma foto dos filhos de Tom?

Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.

Os pais deveriam monitorar o paradeiro de seus filhos.

Tom çocuklarının Mary'nin partisine gitmelerine izin vermedi.

- Tom não deixou os filhos dele irem para a festa da Mary.
- Tom não deixou os seus filhos irem para a festa da Mary.
- Tom não permitiu que os filhos dele fossem para a festa da Mary.

Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.

Fadil, Layla e seus filhos tinham um quarto.

Tom, Mary'ye çocuklarının bebek bakıcılığını yapmasını istediğini söyledi.

Tom disse a Mary que queria que ela ficasse de babá com seus filhos.

Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.

Tom e os seus amigos sentaram-se na praia e viram os rapazes a nadar.

O, çocuklarının para ile alışveriş etmelerine yardım ederek çok zaman harcar.

Ela passa muito tempo ajudando os filhos dela a aprender a mexer com dinheiro.

Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.

Farei tudo que está em meu poder para ter certeza de que suas crianças fiquem em segurança.

- Şu anda çocuklarının nerede olduğunu biliyor musun?
- Şu anda çocuklarınızın nerede olduğunu biliyor musunuz?

Vocês sabem onde seus filhos estão agora?