Translation of "Yaşamış" in Polish

Benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış

czuję się niesamowicie wdzięczny wszystkim, którzy przybyli przede mną,

Birkaç yenilgi yaşamış olmak gerekir.

aby móc docenić tango.

Bell, Londra'da yaşamış, değil mi?

Bell mieszkał w Londynie, prawda?

Tom'un büyükbüyükannesinin annesi İskoçya'da yaşamış.

Prapraprababcia Toma mieszkała w Szkocji.

Hayatımı istediğim şekilde yaşamış olmayı dilerdim.

Chciałbym móc przeżyć moje życie, robiąc tylko to, co chcę.

Onsekizinci yüzyılda yaşamış kölelerin trajik kaderinden bahsediyor.

Ten mówi o tragicznym losie XVIII-wiecznych niewolników.

Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.

Natomiast cywilizacja zachodnia istnieje od kilku sekund.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.

Nie bylibyśmy ludźmi, którymi jesteśmy, gdybyśmy nie przeżyli koszmaru wrogiego klimatu politycznego.

Tarih, 126 Himalayalı köylüyü yediği kaydedilen 19'uncu yüzyılda yaşamış bir kaçaktan,

Historia mówi o „pożerającym ludzi lamparcie z Rudraprayag”, który w XIX wieku