Translation of "Doğrudan" in Polish

0.010 sec.

Examples of using "Doğrudan" in a sentence and their polish translations:

Doğrudan ona sordum.

Zapytałem go wprost.

Doğrudan Tom'la konuşmalısın.

Powinieneś porozmawiać bezpośrednio z Tomem.

Ben doğrudan komşumdan duydum.

Powiedział mi o tym bezpośrednio sąsiad.

Doğrudan Tom'la konuşuyor olmalısın.

Powinieneś porozmawiać bezpośrednio z Tomem.

Tom arabayla doğrudan eve gitti.

Tom pojechał prosto do domu.

- Doğruca eve gittim.
- Doğrudan eve gittim.

Poszedłem prosto do domu.

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.

Zamiast owijać w bawełnę, Jones przeszedł do sedna.

- Sadede gelelim.
- Lafı dolandırmayalım.
- Doğrudan konuya girelim.

Przejdźmy do sedna.

Abonelik tutarını doğrudan çocuğun banka hesabına iade edelim.

zwrócimy koszty składki prosto na konto dziecka.

Bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.

to ogromne stworzenie skieruje swe pancerne ciało do walki.

Tom'un kötü haberleri doğrudan Mary'den duymaya ihtiyacı var.

Tom musi usłyszeć złe wiadomości bezpośrednio od Mary.

- Tom doğrudan eve geldi.
- Tom doğruca eve geldi.

Tom wrócił prosto do domu.

Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.

Wypełza na brzeg, by zaczerpnąć tlen prosto z powietrza. Wreszcie wraca słońce.

Doğrudan eve gelme yerine uzun bir yol yürüdüm ve postanenin yanında durdum.

Zamiast iść prosto do domu, poszedłem dłuższą drogą i zatrzymałem się na poczcie.