Translation of "Dağ" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Dağ" in a sentence and their polish translations:

Dağ evine doğru gittik.

Udaliśmy się do górskiej chatki.

O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.

Przywykł do wspinaczki.

Dağ kar ile kaplı.

- Góra jest pokryta śniegiem.
- Góra jest schowana pod śniegiem.

Bu ölü bir dağ keçisi.

To martwa kozica.

Madenciler dağ eteklerinden katmanlar kazdıkça

Kiedy górnicy usuwają warstwy z gór,

O dağ bisikleti kaç para?

Ile kosztuje ten rower górski?

Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.

Góra jest teraz ukryta za chmurami.

Bir uçak dağ üzerinden uçtu.

Samolot przeleciał nad górą.

Bütün dağ sonbaharda renk değiştirir.

Cała góra zmienia jesienią kolor.

O dağ kar ile kaplıdır.

Ta góra jest pokryta śniegiem.

Temiz dağ havası solumayı seviyorum.

Lubię oddychać czystym, górskim powietrzem.

Kuzey Amerika'daki en yüksek dağ hangisidir?

Jaka jest najwyższa góra w Północnej Ameryce?

Bu dağ bütün yıl karla kaplıdır.

Tę górę pokrywa śnieg przez cały rok.

Ne kadar da yüksek bir dağ!

Jaka wysoka góra!

Japonya'daki hiçbir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir.

Żadna inna góra w Japonii nie jest wyższa niż Fudżi.

İtalya'nın iki dağ sırası vardır, Alpler ve Apeninler.

Włochy mają dwa pasma górskie, Alpy i Apeniny.

O sadece yine muhtemelen molehill dışında bir dağ yapıyor.

Prawdopodobnie znowu robi z igły widły.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

Jesteśmy na kompletnym odludziu.

- Dağ başında kaybolduk.
- Kör itin öldüğü yerde kaybolduk.
- Bu ücra yerde kaybolduk.
- Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yerde kaybolduk.
- Bu ıssız yerde kaybolduk.

Zgubiliśmy się na kompletnym odludziu.