Translation of "Harika" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Harika" in a sentence and their korean translations:

Harika işti.

정말 잘하셨습니다

Bu harika.

정말 멋지네요

Harika sahiller,

반면 아름다운 해변

NHH: Harika.

내딘: 좋습니다.

Ne kadar harika?

너무나 훌륭하지 않습니까?

Harika işti, başardık!

잘하셨습니다, 우리가 해냈어요!

Adam: Evet, harika.

좋아.

Harika bir şey.

매우 놀라운 일입니다.

Sadece harika değil,

놀라울 뿐만 아니라

Bizim için harika.

우리에겐 좋은 거죠. 그렇죠?

Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.

이들은 또한 놀라운 협동심을 발휘했습니다.

Harika bir iş, başardık!

잘하셨습니다, 우리가 해냈어요!

Harika bir iş çıkardınız.

정말 잘하셨습니다

Bu harika bir buluş.

타란툴라를 잘 찾았네요

Bu harika bir seçimdi.

아주 좋은 선택이었습니다

Bu kavramsallaştırmanın harika faydaları var.

이러한 개념화는 대단한 이점을 가져왔습니다.

Bu harika bir doğal uzaklaştırıcıdır.

훌륭한 자연 방해물입니다

Pişen yemeğin... ...şu harika sesi!

아, 굽는 소리... 끝내주네요!

Bu harika bir uyanış zamanı.

지금은 중대한 각성의 시간입니다.

Eğitimciler diğer harika eğitimcilerle çalışmak

교육자들은 다른 위대한 교육자들과 함께 일하고 싶어하고

Bu ağaç harika bir gözlem noktası.

이 나무 위가 내려다보기 딱 좋네요

Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.

밝게 빛이 나네요, 보세요

Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var

우리의 놀이문화는 선택권이 놀랍도록 많아 졌습니다.

Harika değilse eğlence moduna geri dönerek

만약 그렇지 않았다면 광대 모드로 전환한 후

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya

그러자 이런 멋진 일들이 일어나기 시작했고

Bunlar birçok sebepten ötürü harika olacak.

이런 것들은 여러가지 다양한 이유로 엄청나다고 할 수 있습니다.

MR: Harika, José ve Ben burada

MR: 좋아요, 호세와 벤이

Geliştirmeye başlamak için harika bir yerdeyiz demektir.

인간의 기억과 상호 보완되도록 말입니다.

Insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz:

이타주의와 협동이라는 놀라운 인간성의 요소를

Yapay zekâ yaratıcılar için harika araçlara dönüşecek,

AI는 창의적인 직업을 위한 효과적인 도구가 될 것입니다.

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

이 아름답고 멋진 생물들을 보세요.

Onların sesini duymak için harika bir yol.

그들이 목소리를 높일 수 있는 엄청난 방법이었어요.

Şimdi Birinci Haçlı harika ulaşmıştı Antakya'nın şehir.

이제 제1차 십자군은 대도시 안티오키아에 이르렀다.

"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."

"자, 저분이 좋은 아이디어가 있으니 들어보자."

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

그것도 굉장히 좋은 경험이었는데, 4년 전이었죠.

SJ: Tamam, hadi yapalım, harika bir fikir.

SJ: 좋아요. 그러죠. 좋은 아이디어네요.

Uç bir ahlak tarzında keşfetmekte harika bir yol.

마술이 이런 주제를 탐구하는 좋은 도구 같아요, 윤리적 경계 내에서요.

Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar

현명한 선택이었습니다 기어가면 체중이 고루 분산되고

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

생존자에겐 이만한 희소식도 없죠!

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

좋습니다! 우리의 생존을 위한 많은 기회가 있을 겁니다

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

눈은 훌륭한 단열재죠 아주 딱 맞고 편안하네요

Ama hayal edebileceğiniz gibi, tadı pek harika sayılmaz!

하지만 예상하시다시피 그렇게 맛있진 않아요!

harika espriler yapıyor ve çok güzel sorular soruyordu.

훌륭한 유머감각을 가졌고 더 훌륭한 질문들을 했습니다.

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

저는 이 놀라운 생물을 너무나 좋아하고

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

"좋은 아이디어야." 혹은 "끔찍한 아이디어야."

Onlar harika tasarlanmış, kullanımı kolay ve kullanıcı dostu.

제품은 아름답고 사용하기도 간단하고 사용자에 친숙하죠.

Ama hayatta kalmak isteyen için yumurtalar harika enerji kaynağıdır.

하지만 생존가에게 알은 대개 훌륭한 에너지 공급원입니다

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

생존자에겐 훌륭한 식량이죠

Ve çok tuzlu olsa da,  harika besin maddeleri içerir.

해초는 정말 짜지만 아주 좋은 영양분이 있습니다

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

제 친구 중 하나가 말하길, "넌 최고의 우주비행사가 될 거야."

harika şekilde regoliti alıyor, ve yapı inşası için taşıyor.

파낸 표토를 싣고 구조물까지 운반하죠.

harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.

멋지거나 끔찍하게 우리를 강타합니다.

Ama bizi buraya kadar getirmeniz harika bir başarı. Biraz dayanın.

그래도 지금까지 잘 이끌어 오셨습니다 그러니 힘내세요

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

다 큰 딸이 하나 있는데 똑똑하고 행복하고 멋집니다.

Ve dedi ki, "Ah, evet, harika bir soru, bu çok kolay.

그는 이렇게 대답했어요. "좋은 질문이네요, 정말 쉬워요.

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

생물들이 더위를 피해 피난처로 삼기에 아주 좋은 환경이죠

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.

여기까지 온 것도 정말 잘하셨습니다만 이제 제가 해독제가 필요한 신세가 돼 버렸습니다

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

지금까지 잘하셨지만 곧 상황이 더 힘들어집니다

Buraya gelinceye kadar harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

지금까지 잘했습니다만 곧 상황이 더 힘들어집니다

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.

당신은 이 여정에서 훌륭한 파트너였습니다 당신의 결정 덕에 무사히 해독제를 찾을 수 있었죠