Translation of "Yani" in Korean

0.021 sec.

Examples of using "Yani" in a sentence and their korean translations:

yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

왼쪽 길로 가면 북쪽 오른쪽 길로 가면 남쪽입니다

Mecazi kalbe yani.

즉, 마음에 대해서요.

yani, Greta Thunberg.

그레타 툰베리처럼요.

Yani, değişmek zorundaydım.

그래서 전 바꿔야 했어요.

Kaymadım, yani ölmedim

그리고 미끄러지지 않았습니다. 저는 죽지 않았습니다.

Anadilimde, yani İtalyanca'da

제 모국어인 이탈리아어로

yani bunu değiştirebiliriz.

그것은 우리가 문화를 바꿀 수도 있다는 것을 의미합니다.

yani acele etmeliyiz.

그러니 서둘러야 해요

Yani, sorun bu.

그게 바로 문제입니다.

yani benzer zekâya,

동일한 지적능력과

Yani buradaki ikinci amacım

그러므로 무대에서의 제 두 번째 목적은

Yani bu beni meraklandırdı:

이 사실은 제게 궁금증을 안겼어요.

yani kuşları incelemeye koyulduk;

새의 해부학적 구조를 살펴보고,

yani ışığı farklı yansıtıyorlar.

빛 또한 다르게 반사됩니다.

Yani aslında yorulmuş olabiliriz

기본적으로, 피곤할 순 있어도

Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler

이런식으로 자신만의 베이핑 경험을 만들 수 있기 때문에

yani DNA genetik kodunuzu.

침식시킨다는 것을 발견했다는 걸 알려드리겠습니다.

Yani mevzu çok büyüktü.

엄청난 일이죠.

Yani, gelir ve gider.

증세가 심했다가 없어졌다가 그러죠.

Yani o derece güvenliymiş.

발전소는 정말로 안전했죠.

Yani, kısmen onu buldu.

그녀를 찾아낸 것 같다는 것이죠.

Yani uzak-UVC, bakterileri

그러니까 극자외선은 박테리아를 죽일 수 있는데

Yani süreç karbon negatif.

전체적으로 보면, 이산화탄소를 줄이게 되는 것이죠.

Yani havza suyu aslında

그래서 이 대수층의 물은

Yani, her zaman yaptıklarımızı

그래서 자연 생태계가 우리를

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

‎그때 저는 ‎제 눈을 의심했어요

Yani toksinden arınma süreci gibi.

디톡스과정과 비슷하다고 해요.

yani kısa bir uygulama olacak.

이건 아주 간략한 명상이 될 것입니다.

yani timsahları mercek altına aldık;

해부학적 구조를 살펴 보았으며,

Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.

코르티졸이 늘어나면 에스트로겐이 줄어들고

Yani artık hipotermi tehlikesi yok.

더는 저체온증을 걱정하지 않아도 됩니다

Tam bir akşam yemeği yani.

그게 진짜 저녁식사죠.

Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,

그러니 확실히 말씀드리죠.

yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.

이곳에서 면역 결핍의 현상을 다시 볼 수 있습니다.

Yani bir başka deyişle, siz.

즉, 여러분 때문인 거죠.

Yani, yerçekimi kuvvetine karşı koyuyorlar.

그들은 중력을 거역하고 있습니다.

JC: Evet, yani her görsel

제이콥: 네, 그러니까 시각적인 것은 모두

Yani, pek bir şey yok.

정말 몇 안 보이죠.

Nasıl yani? İşe yarar mı?

네? 어떻게 가능하냐고요?

Yani çok fazla enerji gerektiriyor.

한번 닫는데 에너지도 많이 듭니다.

yani bir şeyi araştırmak imkânsız.

그러니 뭔가를 조사할 수 없어요.

Yani o dev fırtınalar gelince,

‎그래서 큰 폭풍이 몰아칠 때면

İnsanın kendini dövesi geliyor yani...

‎스스로 화가 나서 ‎얼마나 자책했나 몰라요

Yani neredeyse gezegendeki herkes hassas.

이는 지구상의 거의 모든 사람들이 취약하다는 것을 의미합니다.

Yani unutmayın: "eşkiyalar bile ağlar"

기억하세요. 불량배도 웁니다.

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

따라서 말 그대로 남성이 세상을 지배하고 있습니다.

Yani, devre seviyesinde maruz bırakma terapisi.

회로 차원에서의 노출 치료죠.

Yani tüm solunum süresince hareket ediyor,

이 말은 호흡과정내내 폐가 움직인다는 뜻인데요,

yani, bu terimin gerçekten tartışıldığı zamanlara.

실제로 그 당시에, 가치라는 용어에 대한 다툼이 있었습니다.

Yani hikâyelerin yapısı bu, değil mi?

이게 이야기의 구성입니다. 그렇죠?

Yani eğer kızlarım ve ben gibiyseniz

여러분이 저나 제 딸들과 같다면

Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin

제가 이 사실이 마음에 들든 안 들든

Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.

여기 이끼가 있으니 아마 저쪽이 북쪽이겠죠

Yani bunu vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

이 안을 제 몸의 열로 금방 데울 수 있으니까요

Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,

즉 우리가 찾아볼 곳은 불안정한 폐광산과

Yani insanlar bazen bana diyor ki,

가끔 사람들은 제게 이렇게 말하죠.

Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere

그가 한번은 분명히 말하기를 자신은 기도할 때마다

yani buzulların erimesinden oluşan bu göller,

그곳에는 빙하가 녹으면서 만들어진 호수가 있는데요.

Yani altı yüz elli milyon kadın.

6억 5천만 명이라는 겁니다.

Yani bizim sistemimizle müdahele etmesi kolayken

개입이 쉬울 때, 우리 시스템으로

Yani bu da insanlar için yapılmış

여기도 사람을 위한 공간으로

Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.

우리는 그 이전부터 그런 상황을 알고 있었죠.

Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.

대신 재활용(Thrifting)을 해 보면 좋지 않을까요.

Yani bu bir  doğu-batı hattı.

그러면 이게... 동쪽과 서쪽을 잇는 선이죠

Yani burada olan şey kesinlikle fizik--

저기서 당연히 물리적 현상이 생기게 됩니다.

Yani yalan söyleyerek aldıkları bir dolar,

다시말해, 거짓말을 통해 얻은 1달러는

Yani, çok sayıda çocuğu kuruma gönderirseniz

따라서 만약 많은 아이들이 기관에서 성장한다면

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

‎따라서 작은 문어에게는 ‎치명적인 천적이죠

Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.

‎돌멩이 하나가 ‎천천히 움직이는 것처럼요

Yani akıl almaz bir hayat bu.

‎상상도 못 할 삶이죠

Yani bunun anlamı, dinozorların ciğerlerinin üst kısmı

이것은 공룡들의 폐의 윗면이

Yani size kötü haberler vermekten nefret ediyorum

계속 우울한 이야기만 하고 싶지 않지만,

Amiloid plaklarının, yani Alzheimer hastalığının belirtisi olan

아밀로이드반이 형성될 수 있는데,

Yani vücut sıcaklığımı geri kazanmam uzun sürmüyor.

그리 오래지 않아 제 심부 체온이 회복됩니다

Unutmayın, bu sizin maceranız yani size bağlı.

잊지 마세요 이건 당신의 모험입니다 당신에게 달렸습니다

Yani burada bir tür dalga etkisi var.

파급 효과를 말합니다.

Yani Twitch'de ne olup bittiğini hayal ettiğinizde

트위치에서 일어나는 일을 상상해 보신다면

ES: Yani Cohh, şuanda sohbette ne dönüyor?

커, 지금 채팅창에서 무슨 이야기 하는 거야?

Yani kızların gelecekle ilgili kaygılarına şaşırmamak gerek.

그러니 여자 아이들이 미래를 걱정하는 것도 당연합니다.

Yani müzikal armoninin sırrı aslında basit oranlar:

화음을 만드는 비밀은 단순한 비율입니다.

Yani ben vücuda yeni bir materyal yerleştirdiğimde

조직을 시도하고 만들 때 사용하는 재료에 이르기까지 매우 다양합니다.

CA: Yani uyandın ve hepsini internette okudun.

CA: 그럼 당신은 그냥 일어나서 인터넷에서 소식을 접하는군요.

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

저쪽이 서쪽이라고 생각하시는군요

Yani an itibariyle 40.000 civarı görselimiz var

그리하여 현재 약 4만장의 사진을 모았는데요.

yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."

거기서 애들이 논다는 걸 알 지 못 했어요."

Hindu da değildim. Yani o da anlamsız.

저는 힌두교인도 아닙니다. '힌두교인'도 제게는 의미 없는 단어일 뿐이죠.

Yani bir nedenden ötürü tuttuğunuz bir şey.

그런 걸 왜 입는진 모르겠지만

Yani, çok hızlı bir şekilde etki göstermesinin yanında

이러한 효과는 즉시적일 뿐만 아니라

yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

무리 지어 다니는 경우는 절대 없습니다

Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.

그래서 카메라 시스템으로는 직접적으로 볼 수 없습니다.

Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.

데이나 목에서 떨어진 모양입니다 그럼 분명 여기 왔다는 뜻인데

Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.

조그맣게 단을 세웠어요 눈에서 떨어지도록요

Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,

제가 여기서 드리고자 하는 말씀은

Yani bir haftalığına tek başıma Maine'e kampa gittim,

메인주(州)로 일주일 동안 혼자 캠핑을 간거죠.

Yani ağaçtan bu formu alın ve fiberleri oluşturun

나무에서 이것을 떼어내서 섬유로 만들면

Yani hepsinin temelinde aynı şey var, değil mi?

그 문제들 모두 같은 원인을 갖습니다. 아닌가요?